ABURCUBUR HAZ MI ISTIRAP MI ?
Mitolojik hikayelerin her birinde ne çok öğreti var, o yüzden dinlemeyi de anlatmayı da seviyorum.
Odesius , gemisiyle savaştan dönerken harika sesleri ile şarkılar söyleyen deniz kızlarının olduğu adanın yanından geçeceğini biliyordu.
Daha önce bu adanın yanından geçen denizciler, büyüleyici sesleri daha iyi dinlemek için adaya yanaşmaya çalışırken kayalıklara çarpıp parçalanmışlardı. Kendisinin de aynı sonu beklediğinden endişe eden Odesius, mürettebatına adaya yaklaştıklarında kulaklarına balmumu ile tıklamalarına söyledi. Böylece deniz kızlarının etkileyici sesini duymadan adanın yanından güvenle geçip yolculuklarına devam edebileceklerdi.
Hikayedeki farkındalığı yüksek ve hazzın arkasındaki ısdırabı gören Odesius , önlemini alıyor ve seyahatini başarı ile tamamlıyor.
Farkındalığı yüksek senin yaptığı seçimler ile acıkmış, yorgun, uykusuz, stresli senin seçimleri aynı olabilir mi? Keşke….
Yaratmak istediğimiz fark, olamama ihtimalini göz önüne alıp bir sonraki hamlemizi öncesinden planlamak olsa fena mı ?
Peki daha gerçekçi olalım, ne kadar lezzetli besleyici kaliteli yemekler yesek de , yerken kendimizi harika hissetsek de birden önümüze muzır bir şey çıkıyor (aaa nereden acaba?)denge şaşıyor.
Tabii ki hiç bir şey aniden olmuyor, onu bir ara yerim diye geçen gün almıştım.
Konuyu buraya getirmemdeki amacım ; abur cuburu hiç yememek değil , ancak kontrolün onlarda değil ,bizde olduğunu bilmek.
Kontrolü nasıl ele alırız?
Suçluluk ,stres olmadan yediğimizde!
Ne zaman suçluluk ve stres olmadan yersin ?
Bile isteye ,kendin bilinçli karar verdiğinde değil mi?
Bir düşün; elini bir suya sokacaksın.Suyun sıcak olduğunu bildiğinde mi elin yanar, yoksa bilmediğinde mi?
Bilmediğinde değil mi?Diğer türlü elini alıştıra alıştıra sokarsın, önlemini alırsın, sonra sıcak suyun keyfini çıkarırsın.
Aburcubur yerken alacağın hazzın ardından elinin yanacağını bilirsen ne kadar yemek isterdiğin senin kararın olur. Bir ısırık, bir paket…..
Öncelikle şunu bir açıklığa kavuşturalım. Abur- cubur hakkındaki önyargımız kenara koyalım, sorun yiyip yemememiz değil bence, sorun ; sorun haline getirip büyütmemiz.Sonra ne mi oluyor ?
Kendi hikayemi anlatayım: hiç yememeğe karar verip yasak listeme alıyorum. Önce kendimle gurur duyup yola devam ediyorum.İrademi test edecek ortamlara keyif alacağımı bilsem de gitmiyorum ,kaçıyorum.
Sonra tıpkı hikayedeki diğer denizcilerin başına gelenler gibi hazzın peşinden gidip “Kim bilir ne zaman yerim” diyerek alınan ilk ısırık.
Ardından sözümde duramadığım için kendime duyduğum güvensizlik, bedenimden tiksinme ardından bir paket daha yiyerek cezalandırma.Hadi bakalım kısır döngü trenine bindik gidiyoruz.
Neyse ki o köprünün altından çok su geçti. Bilgi ile tecrübe öğretti ki; vücudumuz kısıtladığın yiyeceği bir daha bulamayacağını düşünür “yangından kurtarılacak eşya”statüsü verir.
Hepimizin hikayesi benzer. Bir lokma bile kendinden esirgediğin pastayı gece yarısı gizlice (kimden gizleniyorsak) yediğin geceyi hatırlıyor musun?
Peki daha sonra dayanamayıp yiyeceğini öngörerek o anda keyifle bir dilim yeseydin ne olurdu sanki ?
Neden çekiniyorsun ?
Bir dilimde kalamayacağımıdan mı korkuyorsun?
Şimdi size 5 İPUCU vereceğim
Bu ipuçları ile o ilk dilim /ısırık senin bilinçli kararın olacak,, hatta daha sonra dolapta görsen bile doğru zaman değilse etkilenmeyeceksin.
Şimdiki ben ile yorgun, uykulu, aç,stresli ben arasında bir anlaşmaya imzalayalım tıpkı Odesius gibi.
1-Acıktığında mı abur cubura uzanıyor elin?Diyet tuzağına düşüp yemeğini ötelemek için minik minik kaçamaklar mı yapıyorsun ?İki yemeğinin arası 4 saatten az olduysa porsiyonu küçük tutmuş olabilirsin .Belki de öğünün pek de besleyici değildi. Ama 4-5 saat geçti , hele bir de karnın gurulduyorsa gerçekten açsın .Afiyetle doyurucu bir tabak hazırla kendine. Şöyle bol yeşillikli ,lifli, proteinli.
2-Tatlıya hayır diyemiyor musun ? O zaman sağlıklı bir versiyonu için yeni tarifler deneyebilir hatta kendin yeni tarifler geliştirerek bir de yemek yapmanın keyfini yaşayabilirisin. Elinin altında sana iyi gelen sağlıklı atıştırmalıkların olduğunda ne yapman gerektiği konusunda çok da kararsız kalmazsın.Sen hazırladın, içindekileri biliyorsun .Oh içimiz rahat.
.3-Duygularına bir bak. Sıkkın veya üzgünken mi aburcubur istiyorsun ,mutluyken mi? Duygularımız bize modumuzu, enerji seviyemizi söyler.Yanlış diye bir şey yok aslında doğru zaman doğru yer var. Ne yediğin ve ne kadar yediğine odaklanmak yerine ne zaman yediğine baktığında duygusal ipuçlarını yakalarız.Yiyeceklerin seni nasıl hissettirdiğine odaklan . Kendinle yargılamadan arkadaşınla konuşuyormuş gibi konuş
4-Sakin olduğun anlar yarat, böylece kararların da karambole gelmez.En iyi karar verme zamanı içsel dinginlik; halinde olur.Duygusal açlığın seni ele geçirdiğini farkettiğinde biraz dur, derin nefes al,kocaman bir bardak limonlu su iç, dikkatini kaydır.
5- Hazzın ardındaki ısdırabı tekrar tekrar yaşamama senin seçimin.Her seçim bizi yansıtır. Bazen de bile isteye yeriz, ohh şifa olsun. Seçimlerine sahip çıkarsan sağlıklı ve sürdürülebilir bir beslenme alışkanlığı da kazanırsın..Aburcubur bir bağımlılık olmaktan çıkar işte o zaman gerçekten haz verir.
Aburcuburu sadece tatlı veya tuzlu yiyecekler olarak mı düşünüyorsun? Çemberi biraz daha geniş tutabiliriz.Yaparken haz duyduğun alışveriş, telefonla geçirilen zaman, yataktan geç kalkma da olabilir mi? Hayatındaki aburcuburları düşün.