Yemek bedenimizin enerji kaynağı ise açlık da bedenimizin iyileşme zamanıdır. Oruç tutarken kendinizi belli saatler aralığında aç bırakırsınız.Ne zaman yiyeceğinize ait kurallar yüzyıllar önce belirlenmiştir ancak ne yeneceğiniz sizin insiyatifinize bağlıdır.
Oruç sözlükte ‘ bir şeye karşı kendini tutma’ demek. Burada nefsiniz tamamen ön planda olacağından beyninizin bilinçli kısmını kullanıyorsunuz. Nefsinizi kahve saatinde bedeniniz kahve diye bağırıyorken terbiye etmeniz gerekir. Çalışırken , bilgisayar başında yediğiniz atıştırmalıklardan uzak tutarken de devrededir. Ancak kendinizi alışkın olduğunuz yeme saatlerinden kısıtlayarak nefsine hakim olmak yeterli olmamalı. İftar ve sahur saatlerinde yediklerimiz için de kendimizi tutmak gerektiğine inanıyorum.
Bedenimiz bize emanettir. Bu noktada uzun bir açlık döneminden sonra iftar sofrasında da nefsimizi kontrol ederek sakin ve ölçülü yemeğe önem vermelisiniz.
İFTARDA BESLENME TERCİHLERİ: İstersek bütün sofrayı silip süpürelim 3 bilemediniz 4 saat sonra sindirim bitecek ve mideniz boşalarak besinler bağırsağa geçecektir. Ve dün mideniz ne kadar yemek alma kapasitesi varsa bugün de aynı kapasiteye sahip. Yani tüm gün aç olduğunuz için daha fazla yemek yemenizin gereği yok.
Odaklanmanız gereken ne kadar yediğinizden ayrı ne yediğiniz olmalı. * İftarda kahvaltı yapmayı çok seviyoruz. Fırından yeni alınmış sıcacık pide, tereyağ, tulum peyniri ve sucuk pastırma.. Kulağa ne güzel geliyor değil mi?
Pide ramazanın simgesi yememek olmaz. Yeseniz de sınırlı miktarda kalmaya özen gösterin. Pideye eşlikçi yağlar tok tutar. Yağlı peynir zeytinyağ, zeytin ve tereyağ ölçülü yenebilir. Ancak sucuk , salam , pastırma çok baharatlı olduklarından sizi gün boyu susatırlar. Su bu dönemde en önemli besin kaynağınız olmalı.
Su benim için beslenme piramidinin en üstünde duruyor. Acıkmasanız bile susuzluk bedeni çok yorar, baş ağrısı yapar, enerjiniz düşer. İftar sofrasına oturmadan ılık bir bardak su için.Su soğuk veya sıcak olduğunda uzun süre boş olan mideniz şoka girer ve kendini kasarak sindirimi yavaşlatır. O sebeple oda sıcaklığından bira daha sıcak su ideal. Hatta içine 1 dilim limon çok daha iyi olur.
Besin değeri taşıyan gıdalara yönelin. Poğaça, kurabiye, simit ve hatta çok sevdiğimiz simit ve pide dahil yediğinizde çok çabuk doyarsınız. Kan şekeriniz hızlıca yükselir ve yine aynı hızla düşerek de beklenmedik bir süratle de acıkırsınız.
Suyun ardında lezzetli, besleyici çorba mutlaka sofranızda olmalı. Mercimek veya tarhana çorbası hazırladığınızda içine sebze eklerseniz daha doyurucu olur.
Posa içeriği en fazla olan besin grubundan kuru baklagiller , mevsim sebzelerdir. Bu yiyeceklerdeki lifler sizi daha uzun süre tok tutar.
Ramazan 30 gün sofranızı mutlaka çeşitlendirin. Pilav makarna, börek yerine kabuklu kahverengi pirinç, firik bulguru, siyez bulguru daha faydalıdır. * Kahve, çay gibi kafeinli içecekler, kafeinin yüksek idrar söktürücü etkisinden dolayı sıvı atımını hızlandırırlar ve su yerine tüketilemezler.
Orucunuzu bir bardak ılık su ile açsak ne kadar sindirime iyi geliyorsa, iftarda çok su içmek de sindirim öz suyunuzu seyrelteceğinden iyi gelmez.
Aç kaldığınız için beden de beyin de enerji kaynağı olarak sizden en sevdiği şekeri isterler. Sütlü tatlılar, şerbetli tatlılardan daha sağlıklı olabilir. Rafine şekerli tatalılar yerine kuru meyve , hurma, pekmez, bal, tahin ile hazırlanmış tatlılar hazırlayın. Meyve yemekten hemen sonra yendiğinde ekşime, şişkinlik ve gaz yapabilir.
Sahurda veya sahura kalkmıyorsanız da gece uykudan önce tok tutan, lif kaynağı ve protein içeren, susatmayan tercihlerde bulunun. İyice yıkayıp kabuğu ile hazırladığınız meyve, yoğurt, yulaf ezmesi iyi bir seçenek olabilir. Haşlanmış yumurta, ceviz, domates salatalık da başka bir alternatif.
Tekrar etmek gerekirse ne zaman yiyeceğiniz oruçta belirlenmişse de çok yemeğe odaklanmadan , kaliteli seçimlerde bulunmalıyız.
Tam Buğday Unlu Pide:
2 bardak tam buğday unu
1/2 bardak ılık su
1/2 bardak ılık süt
1 yemek k. Bal ( toz şeker de koyabilirsiniz.)
1 y k kuru maya
1 yum sarısı üstüne 1 yumurta beyazı içine 4 y.k zeytinyağ Tuz 1 y.k susam 1 y.k çörek otu
Bir kaba ılık süt, ılık su, maya, bal koyup 5 dakika aktive olması için bekleyin. Ardında 2 bardak un, zeytinyağ, yumurta beyazı, tuz ekleyip yoğurun.
İyice homojen bir hamur olana kadar yoğurun. Üstüne temiz bir mutfak bezi ve temiz bir örtü koyup sıcak tutarak kabarması için 1 saat bekleyin.
Hamuru tezgaha alın. Bir parçasını elinizle açarak şekil verin. Fırını 200 dereceye ayarlayın.
Tepsiye hamuru yerleştirip pidenin geleneksel şeklini verin.
Üstüne yumurta sarısı+ 1 yemek kaşığı su+ 1 yemek kaşığı zeytinyağ karıştırıp fırça ile heryerine yayın.
Fırına yerleştirip fırını 160 dereceye indirin.30 dakika çıtır olana kadar pişirin.
Afiyet Olsun.