Herkese selamlar!
19 Ağustos saat 21.26’da Kova burcunun 27°15’ derecesinde oldukça önemli ve güçlü enerjilere sahip olan bir dolunay gerçekleşiyor. Dengeleri aniden sarsacak, taşları yerinden oynatacak bir dolunay!
Dolunay anını etkileyen önemli sabit yıldızlar gezegenler var. Dolunay Geinah isimli bir sabitle kavuşumlu, Uranüs’ün üzerinde meşhur Algol var bu dolunaya kare açı atıyor. Jüpiter, Güneş, Merkür, Kuzey Ay Düğümü, yükselen derecesi hepsinde önemli kavuşumlarla.. Teknik kısmı bir yana bırakalım, dolunay bizlere neler getirebilir bakalım!
Kova burcundaki Mavi Süper Dolunay genel anlamıyla gergin enerjilere sahip, beklenmeyeni ani bir şekilde getirebilme durumu var. Süper Dolunay çünkü dünyaya çok yakın, duyguları daha çok etkileyebilecek güce sahip.Uranüs birleşimi ile kaotik bir atmosferi bir anda sağlayabilir, 2021-2022 yıllarındaki tutulmaların ortaya çıkardığı enerjileri tetikliyor. Algol etkisi ile kokuşan ne varsa ortaya çıkabilir, çürümüş, kokuşmuş, yozlaşmış olanı sarsmaya, bilinir görünür hale getirmeye geliyor bu dolunay. Her manada sarsabilir. Geriye dönüş zor olabilir.
Kova enerjisi zaten özgürleşmek, öngörülemez olmak demektir, bunun yanında sıra dışı, entelektüel, yaratıcı, bilimsel, devrimci olay ve insanları anlatır. Yeni buluşlar, mühendislik, bilim, astroloji, astronomi, meteoroloji, teknoloji, psikoloji, fotografçılık, dijital sanalar, öğretmenlik, uzay, havacılık gibi konular Kova’nın yönetiminde... Bu konular ve mesleklerle ilgili gelişmeler bu dolunayda daha yoğun bir şekilde görülebilir. Bununla beraber Kova’nın en önemli konseptlerinden biri “hümanizm”dir yani insanı odağa almak, hümanizm düşüncesi de haklar konusunda hassasiyet getiriyor. Kova’da insanları; etnik grup, din vb. kriterlerle yargılamak yoktur, cinsel kimlik ile de yargılamaz. Toplumsal konularda hak arayışları, özgürlük, eşitlik, kardeşlik gibi kavramlar vardır, bu nedenle de insan hakları ile ilgili isyanlar, devrimler, grevler Kova ile ilgilidir.
Bu süreçte krizli toplumsal olaylar tetiklenebilir, haksızlıklara karşı durma içgüdüsü artacaktır, ama bu içgüdüyü en medeni şekilde değerlendirerek harekete geçmek gereken bir dönemdeyiz. Zira otorite konumunda olanlar bunların karşılığında medeni bir şekilde davranmayabilir. Dünya astrolojisine göre dünya genelinde kaotik olaylar yaşanabilir, eylemler, miting, isyan, devrim,toplumsal hareketlenmeler..
Bununla beraber doğal afetler de mümkün olabilir, kazalar, fırtınalar, nükleer sıkıntılar,kötü hava şartları, yangınlar, elektronik ve teknolojik aletlerde sorunlar. İletişim kanallarında sıkıntılar, genel anlamda iletişim, haberleşme, sosyal medya, konvansiyonel medya, ulaşım, turizm, eğitim gibi konularda stresli gelişmeler olabilir. Dünya çapında deprem, heyelan, volkan aktiviteleri, uçak kazaları potansiyeller arasında..
Sadece bireysel hayatlarımızda değil, birçok insanın hayatının temelden etkileneceği değişimler de bu dolunayda gerçekleşebilir. Dengeleri yerinden oynatan bir dolunay, çekişmelerin sonucunda bakalım kimler galip malup olacak göreceğiz.
Türkiye haritasındaki etkiye kısaca bakarsak, dış işleri ve dış politikalarda zorlanabileceğimizi söyleyebilirim. Yabancı ülkeler ve kuruluşlarla olan anlaşmalarla ilgili bazı gündemler mümkün, ayrıca finansal konularla ilgili sıkıntılar dikkat çekici.. Borsa, fonlar, kripto paralar gibi spekülatif paralarla alakalı dalgalanmalar, istikrarsızlık olabilir. Genel anlamda ülkemizin mali durumu ile ilgili bazı riskler gündemi meşgul edebilir.Bununla beraber eğitim, çocuklar ve gençleri ilgilendiren konularla ilgili gelişmeler bekleyebiliriz.
Dolunay sürecinin oluşturduğu şartlar, hırs, rekabet, risk, bencillik, kibir gibi durumlara müsait. İletişim alanı da riskli, algıda bozukluk olduğu gibi empati göstermek, esnek olmakta çok zor.
Dolunay anında değişken ve sabit gruplarda oluşan iki adet T kare açı var, teknik olarak uzun uzun anlatmayacağım, bu iki açı bizi değişim adına zorluyor. Belki de iyi yapıyor. Değişmez bozulmaz dediğimiz düzen bir anda değişebilir, ne kadar esnek olursak o kadar kazandığımızı görebiliriz. Esnek, akışta kalarak hareket etmemiz gerekebilir. Bu süreçte bazı şeyleri geçmişte bırakmamız gerektiğini anlayabiliriz, olayları inada bindirmeden kabullenmek eyvallah demek çok değerli. Bunu yapabildiğimiz noktada bu dolunay bizim lehimize çalışıyor göreceğiz.
Yükselende 6 derece Koç burcu var (İstanbul’a göre), Kuzey Ay Düğümü yükselenle kavuşumda, insanların çoğu Algenib ve Erakis’i dikkate almış ama esasen o dereceye yakın olan Cepheus takım yıldızından Al Kidr ,Tiān Gōu sān , Al Nitham var, Satürn Jüpiter doğasında sabitler..
Koç doğasında atak, cesaretli, girişken enerjiler var, risk ve rekabete açık enerjiler gölgesinde fevrilik, öfke ve egoizm... Tüm bunları bir süzgeçten geçirdiğimizde; özelikle Kuzey Ay Düğümü etkileşimi ile kadersel bazı açılımların olduğunu görüyoruz. Uranüs, Jüpiter ve Satürn temaları da dolunayda yüksek. Kendi yolumuza girmek, kendimiz gibi olmak zorundayız, belki de gelen fırsatlar olacak, bunları sorumluluklarımız çerçevesinde değerlendirmemiz gerekecek..İhtiyaç ve arzularımız üst seviyeye çıkabilir, hakkımızı korumak isteyebiliriz, yükselen yöneticisi Mars Jüpiter ile kavuşumda olduğu için iyi kötü her şeyi büyütebilir. Dünyada daha önce belirttiğim gibi savaş, kaza, patlama,yangın, terör gibi olayların artışına sebep olurken olumlu tarafta haksızlıkların önünde durabilme gücü getirebilir.Bizlerde bireysel hayatlarımızda abartmaktan vazgeçip, önümüze gelen fırsatları değerlendirebiliriz hatta ne kadar etik, mütevazi olursak o kadar da şanslı oluruz. Jüpiter de Rigel sabiti ile kavuşumda, bize yükselme, kariyerde ilerleme, refah getirebilir.
Özellikle ayın kavuştuğu sabit yıldız Gienah, elimize geçen şansları doğru şekilde kullanmamız adına bizi uyarıyor olabilir.Elimize geçen fırsatları akıl süzgecinden geçirerek hareket etmeliyiz, Gienah ani düşüşleri, çöküşleri, ters dönebilecek işleri de ifade eder.
Güneş ve Merkür’ün etkileşime girdiği Alphard, bizi bu dönemde daha tutkulu hale getiriyor. Sanata, müziğe, aşka, cinselliğe tutku ile beraber takıntılara, yanlış hareket ve ilişkilere hatta bağımlı ilişkilere sürükleyebilir. Bu süreçte Merkür retro pozisyonda olacağı içinde, hem algılarda hassasiyet var hem de egolarda.. Neden derseniz Merkür Aslan’da gayet egosantrik, gururlu, kibirli iletişime neden olacaktır, bir yandan gökyüzündeki diğer etkilerle dedikodular, iftiralar, yalancılıkta artabilir. Birçok insan Merkür retrosu dönemlerinde eski sevgilileri, eşleri bekliyor oysa bu dönemde ne yeni tanışmalar pek hayırlı ne de eskiler.. Çok güçlü bir sevgi arayışı olsa da egoların mütevazi, sakin ve sevgi dolu olmadığı, sadece kendi çıkarını düşündüğü bir dönemdeyiz. Yanlış ilişkilere de girebiliriz.
İlişkiler, para meseleleri kendiliğinden olmuyorsa çok hırslanmamalı ve zorlamamalıyız.Dolunay anında bu iki konuyla ilgili zorlu enerjiler söz konusu, bu gibi durumlardan sorumlu devlet bakanı Venüs zaten Başak burcunda düşük bir konumda,; hem de Satürn ve Mars’tan sert açı alıyor.İki konuda da şanssız bir süreç diyebilirim, dolandırılma, hırsızlık, işsiz kalma, parasızlık, sevgisiz hissetme, yetersiz hissetme, aldatılma, takıntılı, hastalıklı durumlar.. Gayet sevimsiz..
Toparlarsam bu dolunayın bireysel hayatlarımıza yansıması..
- Ana başlıklar çok geniş çünkü Türkiye’ye göre (istanbul ve Ankara) çıkarılan haritada 2 değil 4 yaşam alanı tetikleniyor.
- Sağlık konuları, günlük akış, rutinler, beslenme, uyku düzeni, iş ortamı, iş arkadaşları ile olan ilişkiler, iş yapış şekilleri, sorumluluklar, evcil hayvanlar, kişisel gelişim, tevekkül, fedakarlık gerektiren konular, bilinçaltı meseleleri, gizli kalmış veya gizli tutulmak istenen konular, fark edilmesi ve kişinin kontrolü dışında olay olaylar, gizli düşmanlıklar, ruhun arınması, sağlığı, tekamül, rüyalar.. İdealler, gelecek planları,sosyal çevre, dostluklar, arkadaşlıklar, yardımlaşma ve sosyal aktiviteler, çocuklar ve gençlerle ilgili durumlar, flört, aşk, hayatı keyifli kılan ne varsa, eğlence, hobiler, boş zamanlarımızı nasıl geçirdiğimiz,kendimizi ifade etme şeklimiz, spekülatif paralar (borsa, kripto, kumar ve bitcoin), toplu gelmesi gereken paralar, hakedişler
- Günlük akış içinde kendimizi dengelemeye çalışırken ikili ilişkilerimiz, sorumluluklarımız, sağlık, sosyal çevremiz, dostluklarımız,iş ortamı gibi meselelerde ne kadar kontrolün bizde olup olmadığı ile ilgili bazı farkındalıklar yaşamamız gerekebilir. Kendimize ait olmak, kendi yolumuzda ilelemek ve daha güçlü olmak arzusu içindeyiz fakat bunları isterken tüm düşünce ve karar alma yapımızı etkileyebilecek geçmişten bugüne gelmiş bazı konuların irdelenmesi ve gün ışığına çıkması gerekebilir. Gün ışığına çıkan olaylar neticesinde, değerlerimize dönüp bakmamız gerekebilir, nedeni toplumsal statümüz, yaşam amacımız, hedeflerimiz, sosyalliğimiz, aile ve içinde bulunduğumuz ilişkiler içinde kendimizi ne kadar gerçekleştirebildiğimiz, beklentilerimizi karşılayabiliyor muyuz, karşılanıyor mu bunun sorgulaması için gerekecek.. Sahip olduğumuz değerler ve şu anda arzu ettiklerimizle ilgili ani gelişmelere açık haldeyiz, daha çok esnek, yapıcı, yaratıcı, çözüm odaklı ve akılcı olmak zorundayız.
- Bütün bu arzuların altında özgür olma ihtiyacı var ama şartları kontrol etmek zor olduğu için duygusal olarakta kendimizi sıkışmış hissediyoruz. Empati kurmakta zorluk çekebiliriz, duygularımızı paylaşmak istemeyebilir, mesafe koymaya çalışabiliriz. Bu sıkışma hayattan keyif almamızı da ister istemez azaltıyor, devamlı eleştiriyor, söyleniyor ve kusur bulmaya çalışıyor olabiliriz.
- Şu anda yaşadığımız aksaklık, gecikme ve sınırlamalar bizim enerjimizi öyle çok düşürüyor ki bu hem gündelik yaşamımıza, sağlığımıza, ilişkilerimize yansıyor, dengemizi kaybetmemize ve daha çok tek başımıza kalıp bireysel hareket etmemize neden olabilir. Bizi aşağı çeken ve yanlışa sürükleyen duygular/ davranış tarzlarından uzak durdukça hayatımızdaki bir çok alanda başarılı olma şansımız yüksek. Aksi şekilde düşünmeye ve davranmaya devam edersek hayatımızdaki birçok alanda sorun yaşayabilir, aynı sorunlarla defalarca uğraşmak zorunda kalabilir istemediğimiz işte ve ilişkide devam etmek zorunda kalabiliriz. Yaşanacak neyse bireysel haritalarımızdaki durumlara göre şekillenecek..
- Tutulma öncesi bitişlere ve yol ayrımlarına gelmiş durumdayız, özgürleşmemiz gereken ne varsa işte bu dolunay bunu gösteriyor olacak, bu bir iş, ilişki, davranış tarzı, alışkanlık, sağlık problemi, ağır sorumluluk .. olabilir. Değerlendirmek ve karar vermek zorunda kalabiliriz, Eylül ayında ortam yine karışsa da bir şekilde akılcı davranmayı kendimize ilke olarak seçeceğiz.
- Risk almamak konusunda gerçek anlamda uyarmak isterim, bu finansal olabilir veya sağlık ile ilgili olabilir. Teknolojik her türlü soruna açık olabiliriz, bu yolculuklardan tutunda dijital bilgilerin sızdırılmasına, siber saldırılara, hatta elektrikle ilgili sorun ve kazalara, doğal afetler, volkan patlamalarından tutun, depremler, zorlu hava şartları, uçak kazaları...potensiyeller arasında. Bunları tekrar tekrar hatırlatmak isterim.
- Sağlık açısından dikkat edilmesi gerekilen konular, kalp, tansiyon, dolaşım hastalıkları, sinir sistemi,varisler, baldırlarda sorunlar, guatr, anksiyete bozuklukları, solunum sistemi ile ilgili sorunlar rahatsızlıklar, böbrekler, hormonlarla ilgili sıkıntılar, eklem, kemik ve kaslarla ilgili sorunlar, ateşli hastalıklar, kazalar özellikle kafa yaralanmaları, sakarlıklar...
Kimler etkileniyor derken elbette öncelikli değişken burçlara ait konumları olanlar.. Her ne kadar dolunay Kova burcunda olmasına rağmen ilk dikkat etmesi gereken grubun değişken nitelikte burçlar olduğunu düşünüyorum. İkizler, Yay, Başak ve Balık. Ardından sabit burçların 24-29 dereceleri arasında gezegen ve yerleşimleri olanlar, Kova, Aslan, Boğa ve Akrep, öncü burçlarında 4-18 dereceleri aralarında konumları olanlar, Koç, Yengeç, Terazi Oğlak...
Sonuç olarak olan neyse çabuk ani olabilecek şeyler, bu nedenle de duygusal tepkilerimizi kontrol etmekte zorlanabiliriz. Bu dolunay enerjisinin olumlu tarafı, özgürleştirmenin yanı sıra bizleri daha yaratıcı, çözüm odaklı ve entellektüel kılabilmesi... Kazalar konusunda uyarmak isterim, zira kare açıları geçtim, Chiron’un pozisyonu sağlık ve kazalar konusunda bizim temkinli olmamızı iletiyor.Sadece kendi sağlığımız değil, yakınlarımızında sağlığına dikkat edelim. Ameliyat olmak, uzun yolculuklara çıkmak için çok şahane bir dönem değil, mümkünse erteleyelim. Risk birçok konuda yüksek olduğu için finans dahil olmak üzere, ilişkilerde, para konularında, yolculuklarda risk almayalım.
Kendinize iyi bakın!