17 Ekim günü saat 14:27’da Koç burcunun 24°34’ derecesinde dolunay meydana geliyor!
Yılın belki de en zorlu dolunayı! Başa gelen çekilir deyip artık önümüze bakacağız. Drama yapmaya gerek olmadığını zaman içinde anlayabiliriz. Her şeyden önce herkes müstehakkını bir şekilde buluyor onu iyice anlayacağız. Olayların ve insanların esasının ne olduğunu anlayabiliriz veya anlamak için çok çaba göstermemiz gerektiğinin farkına varabiliriz.
Biliyorsunuz ben teknik bilgiye pek girmeyi sevmiyorum. Kısaca şunları iletebilirim, bu dolunay Marsiyen bir dolunay, Plüton 29 derecede anaretik derecedeyken bu dolunaya sert açı atıyor. Venüs’te yine anaretik derecede rahatsız olduğu Akrep burcunda hareket ediyor. Dolunayın yöneticisi Mars zaten düşük olduğu sorunlara neden olan Yengeç burcunda! Güneş Eris ve Juno ile kavuşumda. Türkiye açısından dolunayın iki yükseleni var, Batı kısmı için Oğlak doğu kısmı (Eskişehir ve sonrası) Kova. Yükselen dereceleri, Ay Güneş gibi önemli noktalarda sabit yıldızlar etkili.. Jüpiter retro olsa da Ay ve Güneş’e olumlu açılar atıyor.
Koç’un doğası sert, zorludur biliriz; mücadeleci, gözüpek, rekabetçi, nettir gölgesinde öfke, sabırsızlık, kavgacılık, egoizm bulunur. Terazi doğası uyum, denge, adalet ile ilgilidir, gölgesinde samimiyetsizlik, her nabza göre şerbet vermek, kendi etkilenmesin diye kusurlu olana karşı körü oynamak vardır. Koç dolunayında bu dengesizliği yoğun bir şekilde yaşayacağız. Bir tarafta net, dürüst ama öfkeli egoist bir tutum, diğer tarafta uyumlu davranmaya çalışan ama samimiyetsiz, oynak bir tutum! Hatta Mars Plüton arasındaki sert açı nedenli bir hayli zorlu bir süreç olacaktır.
Koç Terazi hattı ilişkiler, ortaklıklar, bağ kurmak / bireysellik, inisiyatif almak, ilerlemek, kararlı olmak ile ilgilidir. Gökyüzü bu haldeyken bir taraf ne olursa olsun olan ilişkiyi, ortaklığı bitirmemeye çalışırken diğer tarafta ne olursa olsun son noktayı koymaya çalışacak, uzayıp gitmeye çalışacaktır. Uzun süreli ortaklıklarda bile bu olabilir, iş, ailevi ilişkilerde hatta dostluk ilişkilerinde bile olabilir, sadece evlilik ve özel ilişki olarak düşünmeyin. Herkesin haritasına göre değişecektir yaşanan durumlar..
İlişkilerin kaderinin bir anda değişmesinin nedeni dengeleri de oynatacak olayların olması.. Bireyselleşme, kendi yolunda yürüme, kendi alanında kalma hatta belirli sorumluluklardan kurtulma, bunu tek başına kalmayı göze alarak yapma arzusu bu dolunayda çok belirgin. Uzaklaşma uğruna koparma isteği çok yüksek.
İlişkiler içinde kişilerin kendi alanlarına, isteklerine saygı duyulmadığı durumlar çekilmez bir hale gelirken kopma noktasınının altında ne olduğunun tam anlaşılması da mümkün olmayabilir. Sebep şudur diye ortaya sebep sunmayanlar olacaktır, bu nedenle de maddi ve manevi konularda büyük kavgalar çıkabilir. Sorumluluk almaktan kaçanlar veya haddinden fazla sorumluluk yüklenenler... Hikayelerde haklı / haksız olanlar vardır ama bu süreçte haksız olanlar zeytinyağ gibi üste çıkmaya çalışacaktır.
İstenilen noktaya gelmek için ortalığı karıştıranlar, dalavere yapanlar, gizli kapaklı işbirliklerine girenler, manipülasyon yapanlar, tehdit edenler, şiddet kullananlar... Senaryo çok. Akıllı, adil, vicdanlı olmak bir tarafta, şanslı, cesur, gözükara ve belki bundan dolayı da tehlikeli olanlar bir tarafta..
Dolunay dönemlerinde farkındalığımızın artması gerekir, bunun için bazı olaylar gerçekleşir. Tamamlanması, bitmesi gerekenleri görebiliriz. Duygusal, içgüdüsel bir bakış açısı ile hayatı değerlendirmeye meyilli oluruz. Akıl duygu dengesini kurmak zordur. Koç dolunayında, Koç’un doğası nedenli özgürleşme, bireyselleşme, haklı çıkma, istediğini yaptırma bir varoluş nedeni gibi hissettirir. Potansiyelimizi sorgularız, haklarımızı sonuna kadar korumak isteriz, motivasyonumuz artar arzu ettiklerimize kavuşmak için kavga etmeyi göze alırız. Gölge tarafına geçersekte haddimizi bilmeden kendimize fazla güvenebilir bir deli cesareti ile hareket edebiliriz.
Dolunay sürecinde bizi en çok yoran şeylerden biri sakin kalamayan, çocuk gibi davranan, öfke sorunları olan, bencil, egoist, mankafa insanlara maruz kalmak veya daha kötüsü bu moda girmek... Yanlış okumadığınız “mankafa” Koç arketipi için çok kullandığım bir tabirdir, Koç iyi gününde tatlış bir çocuk, kötü gününde egoist bir mankafadır. Düşünmeden içgüdüsel şekilde konuşur, hareket eder, sonra pişman olsa da iş işten geçmiştir.Dolunayın enerjilerinde Koç özellikleri öne çıktığı için motive olmakta sorun yok ama elle tutulur somut sonuç elde edebilmek biraz zor..
Kolektifte Dolunay’ın ana başlıkları
Eğitim, ticaret, turizm, seyahatler, medya, sosyal medya, yayıncılık, reklam halkla ilişkiler, yakın çevre etkileşimleri, akrabalar, kardeşler, kardeş gibi yakın dostlar, komşular, yabancılar, kültürü inancı etnik grubu bizden farklı olanlarla ilişkiler, hukuksal konular, hayata bakış açıları, hayat felsefeleri, inançlar..
Dolunayda her tip düzeyde insanın sesi yükseliyor, herkes sesini duyurmaya çalışıyor. İnanç, etnik, kültür farklılıkları çatışmaları tetikleyebilir diğer bir yandan doğru yolu gösteren, guru olan insanlar dikkat çekebilir. Toplumda ve bireysel hayatlarda manevi alanda bizleri geliştirecek rehberlik edecek insanlarla karşılaşabiliriz. Doğru yolu bulmak için destek alabiliriz. Danışmanlık almak, farkındalığı arttırmak, yaşam felsefemizi geliştirmek için çaba göstermek, birikimlerimizi arttırmak, yabancı diyarları görmek farklı için çok doğru bir dönemdeyiz. Yurt dışı planlar, dış ticaret, eğitim, hukuksal ve teknoloji içeren girişimler için harekete geçebiliriz.
Bir önceki yazımda dünya ve Türkiye’ye etkisini yazmıştım, oradan okuyabilirsiniz. Sadece Türkiye’de değil dünyada siyasi aktörler arasında gerilim artacak. Genel anlamda yönetim sistemleri içinde bulunan kişiler ve koşulların değiştiğini görebiliriz. Şirketlerde iflaslar, siyasi değişimler, istifalar, önemli kişilerin rahatsızlanmaları, görevi bırakmaları, otoritedeki kişilerle ilgili zorlu gelişmeler. Özellikle ülkemizin önemli bir alanında gerçekleştiği için iktidar, devlet ve otorite figürleri ile ilgili kritik gelişmeler bekleyebiliriz.
Bireysel hayatlarda Dolunay’ın etkisi
Dolunay kolektifte de bireysel hayatlarda da “ilişkilere” ışık tutacak. İnsanlar ilişkilerinin muhasebesini yapacaklar, görüşmeler, değerlendirmeler yapılacak önemli kararlar alınacak. Her ne kadar gökyüzünde Venüs Mars olumlu bir açı yaratsa da her ikisi de iyi çalışmadığı enerjisini tam olarak ortaya koyamadıkları burçtalar.
Bu sebeple de yapay bir iyimserlik, gereksiz bir anlayış, sorunlardan kaçış, hatta yanlışlara göz yumma şeklinde davranış tarzlarına neden olabilir.
Özellikle Venüs anaretik, 29 derecede Akrep burcunda, her ne kadar Toliman adlı iyicil yıldızla kavuşup şifa enerjisi sunsa da ilişkiler arenasında içte biriken duygular bir volkan gibi patlayabilir, manipülatif ve baskıcı davranışlar artabilir, kıskançlık son raddede olabilir, aşk itirafları, teklifler ile birlikle ya benimsin ya da benimsin gibi iddialı söylemler olabilir. Aşk ve cinselliği kötü kullanmaya çalışanlar, kibirli egoist ama bir o kadar tutkulu yaklaşanlar olabilir, dikkatli olmakta fayda var.
Ayrıca Arcturus, Spica , Juno Güneş kavuşum halindeyken, Ay Eris Kurdah Acamar ile kavuşumda. Fitne fücür Eris dolunay anında Mars, Güneş ve Plüton’a sert açı da atıyor. İlişkiler, ortaklıklar evlilikler adına kadersel bir dolunay. Bir grup insan ilişkilerinin altında yatan gerçekleri, dinamikleri fark edip ayrılacak, bir grup insanın da yüzüne şans gülecek doğru insanı bulma şansına sahip olacaklar.. Evlilik boşanma ile ilgili haberler artabilir, ortaklık bozulmaları olacağı için yasal süreçler başlayabilir. Kolektifte genel anlamda yasalarla ilgili değişiklikler bekleyebiliriz, haksızlıklar eşitsizlikler dikkat çekebilir.
İlişkilerde ortaya çıkanlar nedenli düşünce tarzımız hatta hayata bakış açımız, felsefemiz değişebilir. İlişkilerimizdeki şartları ve güç dengelerini çok iyi anlamamız gerekecektir. Dolunay öyle bir enerjiye sahip ki finansal, hukuksal dahil tüm ilişkiler adına beklenmedik gelişmeleri getirebilir. Bu gelişmeler hayatımızı derinden etkileyebilir. Ani kararlar alıp, hızlıca hareket etmek isteyebiliriz. Dürtüsel olan her karar ve hareket bize zarar verebilir, krizlere neden olabilir. Gözüpek olmakla gözü kararmak arasında gidip gelebiliriz. Çantamızı alıp gidecek, köprüleri gerekirse gemileri limanı yakıp yıkacak kadar kendimizi dolduruşa getirebiliriz, belki de gerçekten gitmeye gerek vardır ama bunu nasıl yapmamız gerektiğine karar veremeyebiliriz. Mantıklı, sakin, net, açık, akılcı olmalıyız, manipülasyon, güç oyunları, baskı kurmak,vicdansızlık acımasızlık gibi yaklaşımlar yıkıcı olacaktır. Bununla beraber pasif agresif olmak, arka planda işler çevirmek, kıskanç davranışlarda bulunmak, dominant olmak için kendimizi ve çevremizi zorlamak da büyük sorunlara neden olabilir.
Değişim dönüşüm ihtiyacımızı daha sakin şekilde yerine getirmeliyiz, ne kinci, ne çocuksu yaklaşımlarla arzu ettiğimiz dönüşümü gerçekleştiremeyeceğimizi bilmeliyiz. Akıl, beden ruh sağlığımızı koruyacak başkasının da bozmayacak şekilde hareket etmeliyiz. Hayatımızda şu anda bizi yükselten ne varsa ilişkiler, ailevi konular, kariyer veya ülkemizle ilgili konularda çürümüş, çözülmüş işlevini yitirmiş meseleleri halletmek için mücadeleli bir zamandan geçiyoruz bunun bilincinde olalım.
Özdeğer, özsaygı, kazanımlar, maddi manevi ne olursa olsun sahip olduklarımız bizim için önemli evet bu bir gerçek ama bunlar adına yaptığımız / yapacağımız şeylerin ne kadar adil, hakkaniyetli olduğunu da bilerek hareket edersek bu dolunaydan kazançlı çıkarız. Örneğin özdeğerimizi düşüren bir işte veya ilişkide olduğumuzu hissediyorsak ve bunu bitirmek istiyorsak en adil şekilde ilerleyelim, alicengiz oyunları, restleşmeler, kalp kırmalar, intikam almalar bunlar bu dolunayın gölge tarafı.. Bazı şeylerden feragat edeceğimizi anlayabiliriz, özellikle bize keyif veren şeylerden, riskten abartılı düşünce isteklerden uzak durmalıyız. Şu anda hangi konuda mücadele ediyorsak, şartları kontrol edemiyorsak, mütevazi bir bakış açısı zorlandığımız konularda bize daha yararlı olabilir.. Kendi içimizde duygu düşünce konsensüsü sağlayabiliriz. Süreçte kimseye güvenerek birşeyler bekleyerek hareket etmemeli, her işimizi bireysel olarak kendimiz halletmeli, kendi kaynaklarımızla ilerlemeliyiz. Hatta kendi kaynaklarımızı korumalı, arttırmaya çalışmalıyız.
Kimler etkileniyor?
Açıkçası herkes etkileniyor, gökyüzü sert ve her bireyin haritasına dokunuyor.
Öncü burçlarda (Terazi, Koç Oğlak, Yengeç) yükselenleri, önemli göstergeleri özellikle 21-29 derecelerde olanlar; değişken burçların (Balık, Başak, İkizler, Yay) yükselen, önemli göstergeleri olanlar özellikle 7-11 derecelerde ve 20-29 derecelerde göstergeleri gezegenleri olanlar bu ekip öncelikli etkileniyor.
Koç dolunayı son yaşadığımız iki tutulmayı da tetikliyor. Size daha önce bir yazımda tutulmaların tetiklendiği tarihleri yazmıştım özellikle Güneş tutulmasının, o günleri mutlaka not edin. Dolunay yöneticisi Mars hem düşük konumda, hem de retroya da girecek olması gideceğimiz yolun taşlı olduğunu anlatıyor. Koç dolunayı özellikle bizleri 3 Aralık, 7 Aralık, 9 Ocak, 19 Ocak, 24 Şubat 27 Mart dönemlerinde yokluyor olacak, bu günlere yakın bir iki günü de aklımızda tutalım. Stresli, zorlayıcı günler olabilir, ilişkilerdeki dengeler tekrar sarsılabilir.
Sağlık konuları..
Baş bölgesi ile ilgili sorunlar, tansiyon hastalıkları, migren gibi baş ağrıları, bel, böbrekler, kemiklere dikkat etmek gerekiyor.Romatizma, enfeksiyon içeren hastalıklar artabilir. Mide hassasiyeti olanlar dikkat etsinler, dolunay yöneticisi Mars Yengeç’te olduğu için mide, gögüsler ile ilgili sorunlar tetiklenebilir. Dolunay klasik olarak baş ağrısı, uykusuzluk, halsizlik yapacaktır, bu dolunay Koç burcunda olduğu için bunlar daha yoğun hissedilecek ayrıca enfeksiyonel, ateşli hastalıklara, kazalara, yanıklara açığız.
Kişisel haritalarınıza etkisini öğrenmek için...
Kendinize iyi bakın!