Son yıllarda, lifli gıda tüketiminin insan sağlığı ve ömür süresi bakımından önemi üzerine pek çok araştırma yapıldı. Lifli gıda tüketiminin yoğun olduğu diyetlerin kalp-damar hastalıklarını önlediği ve sağlık üzerinde birçok faydası bulunduğu bilim insanları tarafından kanıtlandı.Bu nedenle son yıllarda yüksek lif oranına sahip baklagiller ve tam tahılların düşük lif oranına sahip geleneksel gıda maddelerine eklendiğine ve besin değeri daha yüksek ürünler elde edildiğine şahit oluyoruz. Nohut ve mercimek gibi baklagillerden elde edilen yüksek lifli unlardan üretilmiş makarnalar, cipsler, kahvaltılık gevrekler ve tahıl barları da marketlerde yerlerini alıyor.Peki baklagillerden üretilen unlar geleneksel unun yerini alabilir mi? Bakliyat unlarından elde edilen ürünler ne derece sağlıklı? Bu soruları Gıda Mühendisi Ebru Akdağ ve Beslenme ve Diyet Uzmanı Gülhan Koca'ya sorduk.BAKLAGİLLERİN GLİSEMİK İNDEKSİ VE İNSÜLİN DÜZEYİ ÇOK DAHA DÜŞÜKİnsanların beslenme alışkanlıklarında nohut ve mercimek başta olmak üzere baklagil tüketimine ağırlık vermesi bilim insanları tarafından özellikle öneriliyor. Bu sayede günlük lif alımını artırmak amaçlanıyor.Baklagiller, diğer gıdalardan daha yavaş sindirildiği için kandaki glukoz seviyesinin daha istikrarlı kalmasını sağlıyor. Bu da Tip 2 diyabet ve kalp hastalığı gibi bazı hastalıkların riskini azaltmada yardımcı oluyor.İngiltere’nin başkenti Londra’da bulunan King's College'da görev yapan biyokimya profesörü Peter Ellis, baklagillerin beslenme alışkanlıklarında neden tercih edilmesi gerektiğini BBC'ye şu sözlerle ifade etti:“Örneğin bir patates yediğiniz zaman kan şekeriniz hızla yükselir. Baklagillerin glisemik indeksi ve insülin düzeyi ise çok daha düşüktür.”Baklagillerin yağ oranı oldukça düşük ve protein düzeyleri yüksek. Ancak et, yumurta gibi hayvansal ürünlerdeki aminoasitleri içermedikleri için bilim insanlarının "tam bir protein profili" dediği şeye sahip değiller. Bu nedenle uzmanlar baklagilleri buğday ürünleriyle birlikte tüketmeyi tavsiye ediyor. Geleneksel buğday ununa nohut ya da mercimek gibi baklagillerin unlarının eklenmesiyle üretilen makarna ve benzeri ürünlern protein değeri de lif değeri de daha yüksek oluyor. KALP HASTALIKLARI, KRONİK RAHATSIZLIKLAR VE BAZI KANSER TÜRLERİNE KARŞI KORUYUCUBeslenme ve Diyet Uzmanı Gülhan Koca, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) baklagillerin beslenmeye dahil edilmesini teşvik ettiğini, her zaman önerilen Akdeniz diyetinin de büyük ölçüde baklagil tüketimine dayalı olduğunu hatırlattı ve bakliyatların neden diyetimizde yer alması gerektiğini şu sözlerle anlattı:Haberin Devamı “Bakliyat grubu, yüksek besin kalitesiyle, gıda sisteminin sürdürülebilirliği için stratejik bir besin kaynağıdır. Yetersiz beslenmenin azaltılmasına katkıda bulunur. Kalp hastalığı ve diyabet gibi kronik hastalıklara karşı koruyucudur. Magnezyum, demir, çinko, potasyum ve B vitaminlerinin kaynağıdır. Güçlü antioksidan, antienflamatuar özelliklere sahip olan prosiyanidin, flavonoller gibi bazı polifenolleri içerir. Bu polifenoller kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur. Bazı kanser türlerine karşı koruyucudur.”Alternatif bitkisel proteinlerden olan bezelye, fasulye ve mercimek gibi taneli baklagillere talebin gittikçe arttığını belirten Ebru Akdağ, gıdalarda tahıl bakliyat içeriğinin artırılmasının sürdürülebilir tarım ve beslenmeyi desteklediğini ve sağlık açısından fayda sağladığını, bu nedenle bilim insanlarının bu değerli gıdaların tüketimini teşvik etmeye çalıştığını söyledi.
Baklagillerin, bitki açısından zengin ve dengeli bir diyetin parçası olarak tüketildiğinde çeşitli kronik hastalıkların gelişimini önlemeye yardımcı olabilecek birkaç bileşen içerdiğini, bu unların genellikle sürdürülebilir ve ucuz, glisemik indeksi düşük, protein ve lif açısından zengin ve tok tutan yiyecekler olduğunu ifade etti ve ekledi:Haberin Devamı "Baklagiller, çeşitli gıdalarda hayvansal bazlı proteinli gıdaların ikamesi de olabilir. Ayrıca, genel olarak nötr tatları, diğer bileşenlerle iyi uyum sağlamaları ve çeşitli çeşnilerle kolayca eşleşmeleri, çok yönlü olmalarını sağlar."Bakliyatların iyi kolesterolü (HDL) artırdığını, kötü kolesterolü (LDL) ve kan basıncını düşürdüğünü sözlerine ekleyen Gülhan Koca, baklagil tüketiminin kilo kontrolünde etkisine dair de şunları söyledi:“Fazla kilo ve obezite, kalp hastalıkları riskini arttırır. Baklagil tüketimi tokluk sağlayarak çok fazla besin alımını önler, kilo kaybını veya uzun süreli kilo korumayı destekler. Bağırsakların düzenli çalışması sağlar ve bağırsaktaki iyi bakterileri besleyen lif açısından zengindir.”Vejetaryen ve vegan beslenme dünyada gittikçe artıyor. Bu durumun da bakliyat ve bakliyat ürünleri gibi alternatif protein kaynaklarına olan talebi artırdığını belirten Koca, bakliyatların yüzde 25’ten fazla protein içermesinden dolayı bakliyat unlarının önemli bitkisel protein kaynaklarından olduğunu ifade etti.
Baklagillerin, bitki açısından zengin ve dengeli bir diyetin parçası olarak tüketildiğinde çeşitli kronik hastalıkların gelişimini önlemeye yardımcı olabilecek birkaç bileşen içerdiğini, bu unların genellikle sürdürülebilir ve ucuz, glisemik indeksi düşük, protein ve lif açısından zengin ve tok tutan yiyecekler olduğunu ifade etti ve ekledi:Haberin Devamı "Baklagiller, çeşitli gıdalarda hayvansal bazlı proteinli gıdaların ikamesi de olabilir. Ayrıca, genel olarak nötr tatları, diğer bileşenlerle iyi uyum sağlamaları ve çeşitli çeşnilerle kolayca eşleşmeleri, çok yönlü olmalarını sağlar."Bakliyatların iyi kolesterolü (HDL) artırdığını, kötü kolesterolü (LDL) ve kan basıncını düşürdüğünü sözlerine ekleyen Gülhan Koca, baklagil tüketiminin kilo kontrolünde etkisine dair de şunları söyledi:“Fazla kilo ve obezite, kalp hastalıkları riskini arttırır. Baklagil tüketimi tokluk sağlayarak çok fazla besin alımını önler, kilo kaybını veya uzun süreli kilo korumayı destekler. Bağırsakların düzenli çalışması sağlar ve bağırsaktaki iyi bakterileri besleyen lif açısından zengindir.”Vejetaryen ve vegan beslenme dünyada gittikçe artıyor. Bu durumun da bakliyat ve bakliyat ürünleri gibi alternatif protein kaynaklarına olan talebi artırdığını belirten Koca, bakliyatların yüzde 25’ten fazla protein içermesinden dolayı bakliyat unlarının önemli bitkisel protein kaynaklarından olduğunu ifade etti.