Biyoçeşitlilik Kaybı ve Ekosistem Çöküşü: Küresel Bir Tehdit ve Türkiye'nin Durumu
Biyoçeşitliliğin Önemi ve Küresel Azalış
Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF-Türkiye) Doğa Koruma Direktörü Dr. Sedat Kalem, 2024 yılı Küresel Riskler Algı Araştırması'na göre önümüzdeki 10 yıl içinde karşılaşılacak en büyük beş küresel riskten birinin "Biyoçeşitlilik Kaybı ve Ekosistemlerin Çöküşü" olduğunu belirtti. Kalem, Türkiye'deki biyoçeşitlilik durumu ve alınması gereken önlemler hakkında AA muhabirine konuştu.Kalem, biyoçeşitliliğin kara, deniz ve diğer sucul ekosistemlerdeki canlı organizmalar arasındaki farklılığı ifade ettiğini, tüm dünyada biyoçeşitliliğin hızla azaldığını vurguladı. Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) 2024 Küresel Riskler Algı Araştırması'na göre, önümüzdeki 10 yıl için öngörülen en büyük beş riskten dördünün doğa ile ilgili olduğunu ve üçüncü sırada biyoçeşitlilik kaybı ve ekosistemlerin çöküşünün yer aldığını belirtti.Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Paneli’nin 2019 raporuna göre, mevcut durumda devam edilirse, yakın gelecekte 1 milyona yakın bitki ve hayvan türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacağını söyledi. Ayrıca, WWF'in iki yılda bir yayımladığı Yaşayan Gezegen Raporu'na göre, son 50 yılda omurgalı tür popülasyonlarının %69 azaldığını ve en büyük düşüşün %83 ile tatlı su habitatlarında yaşandığını ifade etti. Habitat kaybı, iklim değişikliği, kirlilik, aşırı doğal kaynak tüketimi ve yasa dışı avlanma gibi insan faaliyetlerinin biyoçeşitliliği ciddi şekilde tehdit ettiğini belirtti.