Yasa dışı yerleşimlerin kirli suyu Filistin topraklarına bırakılıyor
Batı Şeria'daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinden ve Immanuel'deki sanayi bölgesinden tahliye edilen sıvı ve katı atıklar halk sağlığını tehdit ederken tarım alanlarını da kullanılamaz hale getiriyor.


Toprak örneklerinde ağır metal izlerine rastlandı
Araştırma çerçevesinde, Vadi Şakit'teki tarım alanlarından ve içinde alüminyum ve plastik fabrikası ile geri dönüşüm tesisi alanlarının bulunduğu Immanuel'deki sanayi bölgesinden alınan su örneklerinde insan sağlığını tehdit eden, kanalizasyon ve hayvan dışkısında bulunan koliform bakterilere rastlanırken, ötrofikasyon ve yer altı suyu kirliliğine neden olabilecek, litrede 39 miligram nitrat seviyesi tespit edildi.Toprak ve su numunelerinde bazı türleri ishal, böbrek yetmezliği ve hatta ölüme yol açan Escherichia coli bakterisinin belirlenmesi, kanalizasyon ve hayvan atıklarının suyla kontamine olduğunu ispatlıyor. Ayrıca toprak örneklerinde bakır, manganez, krom ve nikel gibi ağır metal izleri ile toprak yapısını ve besin emilimini bozarak mahsulün büyümesini engelleyen, 94 ppm'e (milyonda bir birim) varan sodyum seviyelerine de denk gelindi.Öte yandan, bir su numunesindeki organik kirletici miktarına ilişkin tahminler sağlayan ve Avrupa Birliği Kentsel Atıksu Arıtımı Direktifi tarafından kentsel atık su arıtma tesislerinden yapılan deşarjlar için belirlenen litrede 125 miligram kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ), Vadi Şakit'te litrede 312 miligram, Immanuel'deki sanayi bölgesinde ise litrede 557miligram ölçüldü. Benzer şekilde atık su analizinde, su kalitesinin izlenmesine yardımcı olan, çürüyen bitki ve endüstriyel atık içeren ve suda asılı kalan toplam partikül madde miktarını ifade eden toplam askıda katı madde (TSS), Vadi Şakit'te litrede 960 miligram, Immanuel'de ise litrede 8 bin 809 miligram tespit edilerek normal değer olarak belirlenen litrede 35 ila 60 miligram seviyesini anormal boyutta aştı.
Atık su tarım alanlarını yok ediyor
Vadi Şakit ve Immanuel'deki sanayi bölgesinden deşarj edilen atık sular, bitki örtüsüne zarar vererek tarım alanlarını da kullanılamaz hale getiriyor. Filistinliler nesiller boyunca badem, zeytin ve son zamanlarda da üzüm yetiştiriciliği yaptıkları Vadi Şakit'teki bir arıtma tesisinden 1990'larda başlayan periyodik kirli su salımının 2009'dan bu yana giderek sıklaştığını ve özellikle üzüm yapraklarının toplandığı ilkbahar ve üzümlerin hasat edildiği ağustos-eylül aylarında arttığını belirtiyor. Filistinlilerin şikayetleri üzerine bölgede yapılan araştırmalarda söz konusu tesisten tahliye edilen siyah renkli ve kötü kokulu suyun yaklaşık 300 metre yayılarak 100 dönümlük alanda kirliliğe neden olduğu gözlemlendi. Vadi Şakit'teki üzüm ekim alanı, 2010 yılında 2 bin 771 dönümken yüzde 26 oranında küçülerek 2 bin 41 dönüme geriledi. Atık suyun ulaştığı bölgedeki asmalarda da bodur büyüme, yanmış yapraklar ve düşük meyve kalitesine rastlandı.Bölge sakinlerinin, Immanuel'deki sanayi bölgesinin istinat duvarındaki çıkış borusundan yılda 4-5 kez yağ, boya ve yüksek tuz içeren atık suyun doğrudan tarım arazilerine boşaltıldığı iddiaları LRC tarafından yapılan saha araştırmaları ile desteklenirken tahliye edilen suyun en az 2 bin 800 metre ilerlediği ve yaklaşık 120 dönümlük alanı kirlettiği belirlendi.