Yapay zeka, ekosistemi tehdit eden istilacı türlerle mücadeleyi kolaylaştırıyor
Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi (CNRS) Araştırma Müdürü Franck Courchamp, ekosisteme ve ekonomiye ciddi zararlar veren istilacı türler üzerine yapılan araştırmaların hız kazanmasında yapay zekanın büyük katkısı olduğunu söyledi.
Birleşmiş Milletler Çevre Programı'na (UNEP) bağlı Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetlerine İlişkin Hükümetlerarası Bilim ve Politika Platformu’nun şubat ayında yayımladığı rapora göre, istilacı yabancı türler biyolojik çeşitlilik kaybından sorumlu faktörler arasında bulunuyor. Çoğu zaman insan aktiviteleri sonucu yabancı oldukları bir habitata karışan bu türler, göç ettikleri bölgelerin ekosistemlerine ciddi zararlar verebiliyor.Rapora göre, tanımadığı bir habitata dahil olan 37 binden fazla yabancı tür mevcut. Bitki, hayvan, mantar, mikroorganizma gibi farklı gruplara dahil olan bu yabancı türlerle dünyanın hemen her bölgesinde karşılaşılıyor ve her yıl ortalama 200 yeni yabancı tür tespit ediliyor. Bu yabancı türlerin 3 bin 500’ünden fazlası, katıldıkları habitatlara zarar vermeleri nedeniyle "yabancı istilacı türler" olarak kabul ediliyor. Güncel rakamlara göre 1061 yabancı bitki, 1852 yabancı omurgasız hayvan, 461 yabancı omurgalı hayvan ve 141 yabancı mikrop küresel olarak istilacı tür olarak biliniyor.İstilacı türlerin faaliyetlerinden en çok etkilenen bölgeler arasında yüzde 34'le Amerika kıtası ilk sırada gelirken, bu kıtayı yüzde 31'le Avrupa ve Orta Asya, yüzde 25'le Asya Pasifik, yüzde 7 ile Afrika ve toplam yüzde 8'le diğer bölgeler takip ediyor.Kayıt altına alınan küresel tür kaybında doğrudan ya da dolaylı şekilde yüzde 60 oranında etkili olan istilacı türlerin hem ekosistemlere hem de küresel ekonomiye verdikleri zararın artacağı tahmin ediliyor.





