Şirketler, Scope 3 emisyonlarını nasıl etkili bir şekilde yönetebilir ve azaltabilir? 

 

Farklı Bir Yöntemle Kapsam 3’ü Ele Almak

Müşteriler ve tedarik zincirleri tarafından üretilen sera gazları, bir şirketin karbon ayak izinin genellikle %70’inden fazlasını oluşturmaktadır. Bu gerçeklik, şirketlerin çevresel etkiyi azaltma taahhüdünü ciddiye alabilmesi için bu büyük emisyon kaynağını, yani Kapsam 3’ü ele alması gerektiği anlamına geliyor.

Ancak Kapsam 3 emisyonlarıyla ilgili sorunlu veri meseleleri, efsanevi hale gelmişken, bazıları şirketlerin değer zincirlerini etkileme yetkisinin sınırlı olduğunu savunuyor. Konunun karmaşıklığı, şüphesiz, net sıfır hedefleri belirlemeye çalışan bazı şirketler için bir engel oluşturdu.

Ancak, dünyanın en büyük kurumsal iklim hedeflerinin doğrulayıcısı olan Bilim Temelli Hedefler İnisiyatifi (SBTi), konuyu yanlış bir açıdan ele alıyor olabileceğimizi söylüyor. Bu hafta yayımlanan bir makalede, SBTi, şirketlerin iklim performanslarını “daha iyi değerlendirmelerine ve iletmelerine” olanak tanıyacak yeni bir yaklaşım önerdi. Bu yaklaşım, sadece toplu Kapsam 3 emisyonlarını açıklamanın ötesine geçiyor.

Özellikle, SBTi, bir şirketin tedarik ve gelir elde etme süreçlerinin küresel iklim hedefleriyle nasıl uyumlu olduğunu değerlendiren yeni metriklerin nasıl dahil edileceğini inceliyor. SBTi, kurumsal Kapsam 3 hedeflerinin “küresel iklim hedeflerimizi ekonominin kalbine entegre etmek için güçlü bir mekanizma olabileceğini” belirtiyor. Bu, şirketlerin malzeme temin etme ve gelir üretme yöntemlerine odaklanarak sağlanabilir.

SBTi'nin açıklamalarına göre, “operasyonel harcamaların ve gelirlerin, net sıfır emisyonlarına ulaşmak için uyumlu emisyon performans seviyelerine ulaşan varlıklara, faaliyetlere, ürünlere ve hizmetlere yönlendirilmesi” hedefleniyor.

İsviçre merkezli Go for Impact adlı kar amacı gütmeyen kuruluşa göre, “Tedarik zinciri emisyonlarını ele almak, bir şirket içindeki doğrudan emisyonları ele almaktan kavramsal olarak daha zor” .  Asıl zorluk, Kapsam 3 emisyonlarını azaltmak değil, tüm tedarikçilerin kendi doğrudan emisyonlarını mümkün olan en kısa sürede azaltmalarını sağlamak.

Paris İklim Anlaşması'nın hedeflerine ulaşmak için SBTi, “etki” ölçen emisyona dayalı metriklerle “sonuçları” takip eden emisyona dayalı olmayan metrikleri değerlendiriyor. Ancak, bilim ismiyle anılan bir iklim grubundan gelen bu beklenmedik itirafta, SBTi, iklim biliminin tüm cevapları sağlayamayabileceğini belirtiyor.

“Bilim, emisyon eğrisinin zaman çizelgesini ve şeklini belirleyebilir, ancak şirketlerin emisyonlarını ele almak için nasıl hareket etmeleri gerektiğini anlamada gerekli anlayışı sağlamayabilir” diyor SBTi. “Bilim temelli hedeflere sahip tedarikçilere giden tedarik harcamasının payı gibi birçok sonuç metriği için, gelecekteki performans seviyelerini belirlemede referans noktalarının iklim biliminden doğrudan çıkarılmamış olabileceğini” belirtiyor.

Kapsam 3 emisyonları, satın alınan mal ve hizmetlerden iş seyahatine kadar 15 farklı emisyon kaynağının toplamını temsil ediyor. Bu ayrıntıyı yakalamak için yeni metriklerin araştırılması, Carbon Market Watch'a göre önemli bir etki yaratabilir.