Haftanın Kitapları
Biyografiden öyküye, araştırmadan romana, anıdan şiire bu hafta da onlarca kitap okurla buluştu. İşte sizin için seçtiklerimiz... Keyifli okumalar...
1SENİN HAKKINDA BİR HİKAYE(Arda Erel)
Senin Hakkında Bir Hikâye ile kitapseverlerle yeniden buluşan Arda Erel, romanında terk edilmenin getirdiği acıyı kaçınılmaz bir gerçeklik olarak değil, bir öğrenme süreci ve özgürleşme fırsatı olarak ele alıyor. Literatür Hayat Yayınları'ndan çıkan roman, sadece bir ayrılığın hikâyesi değil, herkesin gizli ya da açık, hayal kırıklıklarının yasını tuttuğu bir dünyada, ayrılığın yarattığı acıdan kaçmayan, aksine özgürleşme fırsatı olarak gören bir kadının ustaca işlenmiş hikâyesi. Aşkın ardında bıraktığı boşluğun yanı sıra, yazarın işlediği yas süreci, insanın yaşamındaki diğer kayıplarla da paralellik gösteriyor. Erel, roman boyunca okuyucuyla karakterin ağzından dertleşiyor, konuşuyor.2ZAVALLILAR
(Alasdair Gray)
İskoçya’nın önemli yazar ve sanatçılarından biri kabul edilen Alasdair Gray eserlerinde sıradanın ötesine geçen hayal gücüyle ve özgün bakış açısıyla dikkat çekti. Viktorya Dönemi ahlakını hicvederek doğaüstü bir dokunuşla ilmek ilmek ördüğü kara komedisi Zavallılar ise yazara Whitbread Roman Ödülü ve Guardian Kurgu Ödülü kazandırdı. Kitap, postmodern bir Frankenstein anlatısı. Alasdair Gray’in ürkütücü çizimleriyle bezeli bu ilham dolu çılgın eser, sınıf züppeliğinden İngiliz emperyalizmine, erdem taslamaktan genel geçer bilgeliğe, eline ne geçirirse yerden yere vuruyor... İthaki Yayınları'ndan çıkan roman aynı zamanda Yorgos Lanthimos'un 11 dalda Oscar adayı olan 'Poor Things' filminin de kaynağı.3YAŞAM İÇİN FELSEFE
(Pierre Hadot)
Ayrıntı Yayınları'ndran çıkın bu kitap, çalışmaları pek çok düşünürü besleyen, onlarda hayranlık uyandıran bir akademisyenin yanı sıra derin, alçakgönüllü, kararlarında ciddi, bazen ironik, asla tumturaklı olmayan bir düşünür olan Pierre Hadot’yu yakından tanıma fırsatı sunuyor. Hadot’un düşünceleri, kadim bilgeliğin nasıl okunup yorumlanacağını, kadimlerin felsefelerinin ve özellikle Marcus Aurelius’un düşüncesinin daha iyi yaşama nasıl bir imkân sunacağını gözler önüne seriyor. Felsefenin entelektüel bir uğraş olmanın ötesinde bir yaşam tarzı olarak nasıl benimsenebileceğini gösterdiği bu röportajında Hadot, bir yandan Antik Yunan’dan ortaçağa ve oradan da modern döneme kadar felsefi düşüncenin evrimini anlamamıza yardımcı olurken, öte yandan filozofların günlük yaşamlarında felsefi ilkeleri nasıl uyguladıklarını detaylı bir şekilde inceliyor. 4GECE VE SONRA
(Claire Daverley)
Claire Daverley’nin hakları 24 ülkeye satılan, ilişkilerin bizi götürdüğü kusurlu ve karmaşık yolları ele aldığı ilk romanı 'Gece ve Sonra’yı Domingo Yayınevi tarafından Emrah Serdan çevirisiyle okurlarla buluştu. Will ile Rosie'nin yolları henüz ergenlik yıllarındayken kesişir. Her anlamda birbirlerinin zıddı iki genç. Herkesin gözünde mükemmel, geleceği parlak, planları hazır Rosie ve onun ikiz kardeşinin öngörülemez ve asi arkadaşı Will. Bir gece bir kâse mısır gevreğiyle başlayan, paylaşılan müzikler, birlikte çıkılan gizli yürüyüşler ve gece yarısı yapılan telefon konuşmalarıyla ilerleyen arkadaşlıkları önce kaçınılmaz sonra da –yaşadıkları bir trajedi sonucu– imkânsız bir ilişkiye dönüşür... Dostluk ve sadakatin, ikinci şansların ve kaçırılan fırsatların, söylenen ve söylenmeyen sözlerin, hayatın araya girmesinin hikayesi...5DEMİRKUBUZ YOLU YOK... ÇEKECEKSİN!
(Ulaş Işıklar)
Doç. Dr. Ulaş Işıklar’ın akademik sinema incelemesi/biyografik anı türündeki 'Demirkubuz Yolu Yok… Çekeceksin!' adlı kitabı Doruk Yayınları etiketiyle yayımlandı. Işıklar, kitapta Zeki Demirkubuz filmlerinin felsefi analizlerinin yanı sıra, doktora tezi yazım aşamasındaki tanışmalarından başlayarak kendisiyle birlikte geçirdiği kimi zamanların anlatımına da yer veriyor. Felsefi bağlam olarak nihilizm olgusunu temel aldığı çözümlemelerinde Işıklar, yönetmenin özellikle 'Yazgı', 'Bekleme Odası' ve 'Bulantı' filmlerine odaklanırken, filmografisinin diğer parçalarını da yine varoluşçu felsefi kanon çerçevesinde irdeliyor. Bu doğrultuda, başta Nietzsche olmak üzere, Cioran, Deleuze, Camus ve Sartre gibi düşünürlerin felsefi öğretilerinden yararlanıyor. Zeki Demirkubuz’un daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış röportajının olduğu bölüm ise, bir yandan film analizlerinin bütüncüllüğüne katkı sağlarken, aynı zamanda ‘biyografik’ akışı da destekliyor.6GÜNCE-BİRİNCİ CİLT (1949/1965)
(John Fowles)
John Fowles’un Günce’sinin ilk cildi, yazarın hayatına dair dokunaklı bir portre sunan ve edebi evrimini adım adım takip eden özel bir eserdir. Jonathan Cape tarafından İngiltere’de ve Alfred Knopf tarafından ABD’de 2003-2006 yılları arasında yayımlanan bu cilt, Fowles’un Oxford’daki gençlik yıllarından başlayarak 1965 yılına kadar olan dönemi kapsıyor. Ayrıntı yayınları'ndan çıkan kitap, yazarın kendi sesinden hayatı ve sanatı anlatan, okuru edebi keşfe davet eden bir eser. Yazarın edebi evrimini derinlemesine anlama fırsatı sunuyor ve Fowles’un dünyasına içten bir yolculuk vaat ediyor.7VUSLATIN SON ÇAĞRISI
(Neslihan K. Alpagut)
Okur Kitaplığı Yayınları'ndan çıkan bu kısa, ancak satır aralarında hissettirdikleriyle oldukça uzun olan bu küçük ilk romanda tüm kahramanlar, sanki okurları adına inciniyor ve sevgilerini son sayfalara dek biriktirip okuyana bir gönül andacı olarak sunuyor. Hayata kendisini daima yabancı hisseden Muazzez Hanım, tüm acıları, yalnızlıkları okuru adı-na çeken bir vefalı sevgili gibi. Onlara bir üzünç kalmasın isteğiyle çırpınıyor adeta. Küçük evinin penceresinde akşamsefalarının gölgesinde bekliyor. Belki bir ömür, belki yalnızca akşamları…8TARİHÇİNİN YOLCULUĞU
(Ahmet Yaşar Ocak)
Osmanlı tarihçiliğinin duayen ismi Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak bu çalışmada kaynakların kullanımı, eleştirel bakış açısı, arşiv ve kütüphanelerin işlevi, disiplineler arası çalışmanın önemi, tarih yazımı yöntemi gibi konulara dair öğrencilere, araştırmacılara ve tarih meraklılarına kısa ve özlü reçeteler sunuyor. Kitap ayrıca daima güncelliğini koruyan Türklerin İslamlaşma serüveni, İslam ve siyaset, İslamofobi, Alevilik-Bektaşilik, resmî tarih-alternatif tarih ikiliği gibi meselelere de ışık tutuyor. Tarihçinin Yolculuğu soğuk bir metodoloji kitabından çok usta bir tarihçinin kendi hayatı ve ilgi alanlarından yola çıkarak tecrübelerini aktardığı bir yol haritası niteliğinde.