Doğaya ve çevreye tutkun bir lider: Mustafa Kemal Atatürk
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet'in ilan edilmesiyle vatan toprağının her bir karışında ülkenin kalkınmasını sağlayacak faaliyetleri hayata geçirdi.Bu faaliyetlerin çoğunda çevre hassasiyetini ön planda tutan Atatürk, "Ormansız ve ağaçsız toprak vatan değildir.", "Çevreyi korumak aklın gereğidir." ve "Ağaç, çiçek ve yeşillik uygarlık demektir." sözleriyle de bu hassasiyetini birçok kez dile getirdi.
Başta Ankara olmak üzere birçok şehirde tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin hızlandırılması için çiftlikler kurulması talimatı veren Mustafa Kemal Atatürk, Ankara'daki Atatürk Orman Çiftliğinin (AOÇ) kurulmasından önce uzmanların "tarıma elverişsiz" olarak nitelendirdiği arazi için "Burası vatan toprağıdır ve kaderine terk edilemez." ifadelerini kullandı. Nitekim, arazi üzerinde kurulan çiftlikte hem bitkisel hem de hayvansal üretim yapıldı, bu ürünler pazarlarda satıldı.Atatürk, milli ekonominin temellerini dayandırdığı tarım sektörüne ve çiftçilere verdiği önemi, "Eğer milletimizin büyük çoğunluğu çiftçi olmasaydı, biz bugün dünya üzerinde olmayacaktık." sözüyle vurguladı.
"O dal kalacak, köşk gidecek"Yalova'da yayılan sıtma hastalığının durumunu yerinde görmek için 19 Ağustos 1929'da kente giden Atatürk'ün doğa tutkusunu en iyi anlatan olaylardan biri de burada yaşandı. İncelemelerini tamamlayarak dönüş yolculuğuna geçen Atatürk'ün gözüne Yalova açıklarındayken bir çınar ağacı takıldı ve kendisine burada bir ev yapılmasını istedi. Atatürk tarafından kurulan Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü içindeki araziye, inşaatı 22 günde tamamlanan dörtgen planlı, iki katlı ve ahşap bir köşk yapıldı.Mustafa Kemal Atatürk, 1930 yılında sahildeki köşküne giderken köşkün çatısında çınarın dallarını kesmeye çalışan bahçıvanı fark etti. Hemen duruma müdahale eden Atatürk, dalın köşke zarar verdiğini açıklayan bahçıvana, şu sözleri söyledi: "Yaş dal kesilmez. O dal kalacak, köşk gidecek."
Bunun üzerine İstanbul'dan Yalova'ya giden ekip, 3 gün içinde köşkü raylı sistem üzerinde 4 metre 80 santimetre doğuya kaydırdı. Bu tarihten itibaren halk arasında "Yürüyen Köşk" olarak anılmaya başlanan yapı, halen müze olarak vatandaşları ağırlıyor.Köşkü ve hikayesini dünyaya tanıtmak amacıyla faaliyet gösteren Yürüyen Köşk Derneğinin Başkanı Metin Erdoğan, Atatürk'ün doğa ve çevre tutkunu bir lider olduğunu, dünyada 1970'li yıllarda ortaya çıkan çevrecilik bilincini, söylem ve uygulamalarıyla 1920-30'lu yıllarda ortaya koyduğunu söyledi.
"Tarih Atatürk'ü haklı çıkarmıştır"Cumhuriyet'in ilk yıllarında Atatürk'ün doğa, tarım ve çevre alanlarında yürüttüğü çalışmalar kapsamında "Yeşil Cennet Projesi" ile ülkenin ağaçlandırılmasını ve çiftlikler kurulmasını amaçladığını belirten Erdoğan, "Ülkenin çeşitli yörelerinde toplam 7 çiftlik kuruluyor. Bunlar içinde en büyüğü Ankara'daki Atatürk Orman Çiftliği'dir. Diğer çiftlikler Silifke, Dörtyol ve Yalova'da kurulmuştur. Bu çiftliklerde hem gençlere modern tarım konusunda mesleki eğitim imkanı tanınıyor hem de ürünler uygun fiyatlarla halka sunuluyor." diye konuştu.Atatürk'ün, zorlukların üstesinden gelmeyi bilen ve çözüm üretici ruha sahip bir devlet insanı olduğunu ve Atatürk Orman Çiftliği'ni kurmak için verdiği ısrarlı mücadelede bu özelliklerinin görülebileceğini ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:"Ankara'da Orman Çiftliği kurulması amacıyla Ankara-Etimesgut arasındaki araziyi satın almak istediğinde, tarım uzmanları kendisine 'Bölgede yaban otu bile yetişmez.' yanıtını vermişti. Buna karşılık Atatürk araziden vazgeçmeyerek satın almış, orada mucize bir üretim çiftliği kurmuş ve tarih, Atatürk'ü haklı çıkarmıştır."
Atatürk'ün talimatıyla Türkiye'nin dört bir yanında kurulan çiftliklerde çevreye zarar vermeyen bitkilerden üretilen biyoyakıt kullanıldığını anlatan Erdoğan, bu yakıtın üretilmesindeki en önemli nedenin, ülkenin enerjide bağımsız hale gelmesi için verilen çaba olduğunun altını çizdi.Kırsalda yaşayan halkın temiz gıdaya ve eğitime ulaşabilmesi için "İdeal Cumhuriyet Köyü Projesi"ni hayata geçiren Atatürk'ün bu kapsamda kurulan köyde, mandıra ve hayvan mezarlığı gibi alanlar oluşturulması talimatını verdiğinden bahseden Erdoğan, yol kenarlarının ağaçlandırılmasına da büyük önem veren Büyük Önder'in Yalova-Termal arasındaki 12 kilometre uzunluğundaki mesafeye ağaçlı yol yaptırdığını hatırlattı.
"Hem Türk milletine hem de diğer devletlere mesaj vermişti"Çınar ağacının dallarının kesilmemesi için Yalova'daki köşkün yerini değiştiren Atatürk'ün, bunu yaparak hem Türk milletine hem de diğer milletlere örnek bir mesaj verdiğine değinen Erdoğan, "Atatürk, Türk halkına bir ağacın dallarının bile çok önemli olduğunu vurgulamış. Yabancı devletlere, daha 7 yaşında olan bir ülkenin teknolojik gelişmelere sahip olduğunu, yöneticilere ise dalı keserek kolay yolu seçmek yerine daha fazla düşünerek yaratıcı çözümler ortaya konulabileceğini göstermiştir." diye konuştu.Erdoğan, Atatürk tarafından Türk halkına emanet edilen Cumhuriyet'in 100. yılında kadın hakları, eğitim, bağımsızlık, eşitlik gibi Cumhuriyet ile elde edilen kazanımlara daha çok sahip çıkılması gerektiğini dile getirdi.