Yapay zekanın "dayanılmaz" cazibesi

TAKİP ET

Teknoloji devlerinin son zamanlarda sohbet robotları çerçevesinde dönen yapay zeka savaşı giderek hız kazanıyor.

Son iki yılda bir patlamanın yaşandığı yapay zekaya teknoloji devleri tarafından yapılan yatırımları düşündüğümüzde, bu teknolojinin hayatta kendine kalıcı bir yer edindiği tartışmaya kapalı bir gerçek. Tartışmaya kapalı olan bir diğer şey ise bu yatırım trendinin ardında 2015 yılında kurulan ABD merkezli yapay zeka şirketi OpenAI'ın olduğu gerçeği.

ChatGPT'nin domino etkisi

OpenAI tarafından geliştirilen yapay zeka temelli sohbet robotu ChatGPT'nin yakaladığı başarının ardından hâlihazırda yıllardır yapay zekaya yatırım yapmakta olan dünyanın önde gelen teknoloji devleri, bu alandaki çalışmalarını hızlandırmaya başladı. Bu anlamda en büyük hamle Microsoft’tan geldi. 2019 ve 2021 yıllarında şirkete milyarlarca dolarlık yatırım yapan ve bu yatırımlarla OpenAI’ın bulut bilişim hizmetlerinin “münhasır” sağlayıcısı hâline gelen Microsoft, birkaç ay önce yaptığı milyarlarca dolarlık yeni yatırımla iki şirket arasındaki ortaklığı genişlettiğini duyurdu.Bu yeni yatırımın tam miktarına dair resmî bir açıklama gelmedi; ancak Semafor’un bildirdiği üzere yatırım, 10 milyar dolara kadar çıkıyor.

Son yatırımın ardından ChatGPT’yi Word ve Excel gibi Office programlarına ekleyerek Microsoft’un asıl ses getiren adımı ise ChatGPT’yi arama motoru Bing’e entegre etmek oldu. Bu ortaklığın ne kadar kârlı olabileceğini açık şekilde gösteren söz konusu entegrasyon, yakaladığı başarıyla birçok rakip teknoloji devini de harekete geçirdi.

Ortaklığın ardından alarma geçen Google da yapay zeka ürünleri geliştirmek üzere çalışmaya başladı. 2023’de 20 yapay zeka ürününü piyasaya sürmeyi planlayan Google, şubat başında ChatGPT’ye rakip olarak kendi yapay zeka sohbet robotu “Bard”ı tanıttı. Şirketin bir dönem “bilinç” kazandığı iddiasıyla gündemi meşgul eden dil modeli LaMDA üzerine inşa edilen Bard, şu an için küçük bir grupla test ediliyor; ancak şirket, sohbet robotunu “Google’ın yapay zeka sorumluluk standartlarına uygun” olduğunda genel kullanıma açmayı planlıyor.

Google’ın geniş çaplı planları arasındaysa yapay zekayı tüm hizmetlerine entegre etmek bulunuyor. Şirketten yapılan açıklamalara göre, yakın bir zamanda Gmail’de sizin için e-posta yapmaktan Docs’ta döküman üretmenize yardımcı olmaya, Sheets’de formül oluşturmaktan Meet’te not almak ve Slides’da metin, görüntü ses veya video oluşturmaya kadar Workspace’in neredeyse her alanında üretken yapay zeka modellerinin gücünden faydalanmak mümkün olabilir gibi gözüküyor. 

OpenAI’ın geçtiğimiz hafta ChatGPT’nin temelini oluşturan dil modeli GPT-3,5’un daha gelişmiş bir versiyonu olan ve “derin öğrenmeyi ölçeklendirme çabalarındaki en son kilometre taşı” olarak lanse edilen dil modeli "GPT-4"ü yayınlamasının ve Microsoft’un GPT-4 destekli yeni Bing arama motoru için bekleme listesini kaldırmasının ardından iki dev arasındaki yapay zeka savaşının ivme kazanacağı söylemek yerinden uzak bir tahmin olmayacaktır.

Yarışta başka kimler var?

Eski OpenAI çalışanları tarafından kurulan yapay zeka şirketi Anthropic geçtiğimiz hafta “Claude” isimli yapay zeka sohbet robotunu kullanıma sundu. ChatGPT’nin yapabildiği çoğu şeyi yapabildiği aktarılan sohbet robotunu ilk deneyenlerden gelen tepkilere göre Claude, zararlı çıktılar üretme olasılığı düşük ve sohbet etmesi kolay bir sohbet robotu. Ancak, Claude’u ve Anthropic’i daha önemli kılan bir detay daha mevcut: OpenAI, Microsoft’tan aldığı yatırımlarla çalışmalarını hızlandırırken Anthropic’in arkasında Google bulunuyor. Google’ın şubatta Anthropic’e yaptığı 300 milyon dolarlık yatırım Microsoft’un OpenAI yatırımının yanında ufak kalsa da bu, ikili arasındaki yapay zeka yarışının açık bir göstergesi.

Geçtiğimiz hafta yapay zeka odağında yaşanan bir diğer önemli gelişme ise Çin’den geliyor. Çin’in arama motoru devi Baidu, on yıldır geliştirmekte olduğu ve 2019’da piyasaya sürdüğü sohbet robotu “ERNIE”nin son sürümünü “ChatGPT rakibi” olarak kullanıma sundu. GPT-4'e yakın yeteneklere sahip olduğu ve Çince lehçelerinde sesli cevaplar verip Çince metinlerden resim ve videolar oluşturabildiği belirtilen robotun bilgi grafiğinin çoğunlukla Çin pazarına odaklandığı; bu nedenle bölge dışındaki konular için çok fazla soruyu yanıtlayamayabileceği aktarıldı. 

Yapay zeka çalışmalarına ağırlık veren bir diğer teknoloji devi ise Meta. Geçtiğimiz yıl kullanıma sunduğu yapay zeka sohbet robotu BlenderBot 3'ün ırkçı ve ofansif yanıtları nedeniyle sert eleştirilerin hedefi olan ve yapay zekadan sınıfta kalan Meta, kısa bir süre önce “araştırma” odaklı yapay zeka robotu “LlaMA”yı duyurmuş ve yapay zeka odaklı ürünlerin geliştirilmesi için üst düzey bir ekip kurduğunu açıklamıştı.

Bütün bunlarla birlikte, asıl büyük iddia, Apple’ın da oyuna dahil olacağı yönünde. New York Times’ın haberine göre rakiplerinin gerisinde kalmak istemeyen ve doğal dil arama işlemeye odaklanmaya karar veren Apple, Siri ekibinden mühendislerin de bulunduğu bir ekiple birlikte metin tabanlı bir yapay zeka modeli geliştiriyor. Eski bir Apple mühendisi olan John Burkey, New York Times’a verdiği demeçte şirketin geliştirmekte olduğu yapay zeka modeliyle Siri’nin veri tabanının 6 hafta gibi bir sürede yenilenmesinin mümkün olduğu belirtiyor. Ancak, Burkey, modelin bütün özelliklerinin eklenmesinin 1 yıl gibi bir süre alabileceğini ve bütün özelliklerle bile Siri’nin asla ChatGPT kadar iyi olacağına inanmadığını da sözlerine ekliyor.

Neden?

Özellikle de Google ve Microsoft’un yapay zeka yatırımları özelinde bakacak olduğumuzda, bu iki şirketin yapay zeka vizyonunun en belirgin ortak noktası “iş hayatı” olarak karşımıza çıkıyor. İster yapay zekanın Office programlarına entegre edilmesi olsun ister Gmail ya da Meet’e, bütün bunların odağında daha hızlı ve ucuz işgücü sağlama potansiyeli yatıyor. 

Fikir üretmek, kod yazmak, satış süreçlerinin bazı yönlerini oluşturmak ya da pazarlama içeriğinin hazırlanması gibi daha sıkıcı ve monoton işlerin yapay zekaya devredilmesi, daha karmaşık işlere odaklanmaları için çalışanlara ihtiyaç duydukları rahatlığı sağlayabilir. Dahası, makine öğrenimi sistemleri artık Wall Street'te yapılan işlemlere karar vermek ve kullanıcıların belirli reklamları tıklayıp tıklamayacağını tahmin etmek için kullanılıyor; bu da hem işletme hem de tüketici tarafındaki verimliliği artırıyor. Sohbet robotları gelir getirici olmanın yanı sıra, araştırma botları olarak ya da işletmelerin paradan tasarruf etmesini sağlamak amacıyla potansiyel müşteri yaratma ve marka bilinirliği için de kullanılıyor. 

Bu kolaylığın, teknolojinin doğru kullanılması hâlinde eğitim hayatı için de geçerli olduğu söylenebilir. Buna ek olarak, giderek daha “insana yakın” yanıtlar üreten sohbet robotlarının, konuşacak kimsesi olmayan veya terapi masrafını karşılayamayan kişiler için terapist işlevi gördüğü örnekler bile var.

Sohbet robotları işletmeler için işletme maliyetlerini azaltmaya devam ettikçe, pazar büyüklüğünün de artmaya devam edeceği söylenebilir. Juniper Research'e göre, 2019’da 2,8 milyar dolar olan dünya genelinde sohbet robotları aracılığıyla yapılan tüketici perakende harcamalarının, 2024 yılına kadar 142 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu bağlamda, yapay zekanın hayatımızda daha fazla yer kaplayarak büyümeye devam edeceğini söylemek çok da yanlış olmayacaktır.

yapay zeka teknoloji robot