Sosyal medyanın yeni yüzü: Bluesky

TAKİP ET

Quando'da bugün, Jack Dorsey destekli yeni sosyal medya platformu Bluesky'ı her şeyiyle masaya yatırıyor; Bluesky'ın iddia edildiği üzere Twitter'a gerçekten bir rakip olup olamayacağı ihtimalini değerlendiriyoruz. Teknoloji tarihinde bugün: '@' sembolü, tarihte ilk kez 4 Mayıs 1536'da Floransalı tüccar Francesco Lapi tarafından bir ağırlık veya hacim ölçüsü olarak kullanıldı. Bu kullanıma göre @, antik Akdeniz dünyasında tahıl ve sıvı taşımak için kullanılan pişmiş toprak küplere dayanan bir k

Twitter kurucusu ve eski CEO’su Jack Dorsey’in yeni sosyal medya platformu Bluesky’ı duymayanınız kalmamıştır; zira kendisi şu sıralar kafamızı ne yöne çevirsek karşımıza çıkıyor. Arkasında Dorsey’in olduğu gerçeğiyse Bluesky’ı, Elon Musk’ın devralmasından bu yana epey değişen ve çoğu kişiye göre eski tadı kalmayan Twitter’a karşı, Twitter kullanıcılarının alternatif sosyal medya ağları arayışına girdiği şu dönemde oldukça güçlü bir rakip olarak konumlandırıyor.

Şubat ayında iOS, geçtiğimiz haftaysa Android için yayınlanan ve şu an için sadece davetiye ile kaydolunabilen Bluesky’a olan talep, uygulamanın henüz çok yeni olmasına rağmen giderek artıyor gibi gözüküyor.

Peki, Bluesky’ın, doğduğu yıl olan 2006’dan bu yana sosyal medyanın mihenk taşlarından olan Twitter’ın karşısında sağlam bir rakip olması gerçekten ne kadar mümkün? Bluesky, hangi yönleriyle Twitter’a benziyor ve daha da önemlisi, hangi yönleriyle Twitter’dan ayrışıyor?

Nedir, ne değildir: Bluesky

Twitter ile olan benzerlik ve farklılıklarına girmeden önce, Bluesky’ın tam olarak ne olduğunu anlamamız gerekiyor. Bu noktada ilk olarak, Bluesky’ın Twitter’dan tamamen farklı bir boyutta var olmasını sağlayan bir özelliğine değinmemiz büyük önem arz ediyor: Merkeziyetsizlik.

İlk bakışta Bluesky, Twitter’a oldukça benziyor: Kullanıcılar en fazla 300 karakterlik gönderiler paylaşabiliyor, bu gönderileri beğenip, yanıtlayıp, yeniden paylaşabiliyor ve popüler gönderilerden oluşan algoritmik bir akış veya takip ettikleri hesapları içeren kronolojik olarak sıralanmış bir akış arasında diledikleri gibi geçiş yapabiliyor.

Gelgelelim, açık, merkezi olmayan bir ağ olduğu gerçeği Bluesky’ın Twitter’dan ayrıştığı asıl nokta olarak öne çıkıyor; çünkü merkeziyetsizlik kavramı, Bluesky’ın tek bir şirketin ya da bireyin kontrolünde olmadığı, aksine kullanıcıların kontrolde olduğu anlamına geliyor.

Tek bir ürün ya da hizmettense farklı geliştiriciler ve topluluklar tarafından uygulanabilecek bir dizi standart ve protokol olarak tanımlanabilecek olan Bluesky’ın açık kaynaklı bir platform olması, kullanıcıların platformu istedikleri gibi özelleştirebilmelerini ve hâlihazırda kendine özgü özellikler ile işlevselliğe sahip platformun farklı sürümlerini oluşturabilmelerini mümkün kılıyor. Öte yandan, tek bir varlığın kontrolü altında olmaktansa bir kullanıcı ağı tarafından yönetildiği gerçeğinin de platformda sansürün önlenmesinin ve ifade özgürlüğünün teşvik edilmesinin önünü açabileceği değerlendiriliyor.

Merkeziyetsizlik aynı zamanda Bluesky kullanıcılarının, daha önce Quando’da da ele aldığımız bir başka merkezi olmayan sosyal medya ağı Mastodon’da da olduğu üzere, kendine özgü kuralları, ilgi alanları ve kullanıcıları olan belirli bir sunucuya katılmaları gerektiği anlamına geliyor. Tabii bu noktada, şu an için Bluesky’da herkesin bulunduğu tek bir ana sunucu olduğunu; ancak gelecekte kullanıcıların Bluesky'ın temel teknolojisini kullanarak kendi algoritmalarını ve akışlarını özelleştirerek farklı sunucular yaratmasının mümkün olacağını da belirtmek gerekiyor.

Konuya ilişkin olarak Bluesky CEO'su Jay Graber da geçen hafta Forbes'a verdiği bir demeçte “Kullanıcılar seçme, içerik oluşturucular kitleleriyle iletişim hâlinde kalma ve geliştiriciler de inşa etme özgürlüğüne sahip olacak” diyerek Bluesky’da kontrolün kullanıcılarda olmasına dikkat çekiyor.

Bununla birlikte, henüz hâlâ geliştirme aşamasında olması nedeniyle doğrudan mesajlaşma (DM) ve video paylaşımı gibi, bir sosyal medya platformunun olmazsa olmazı denebilecek özelliklerden mahrum olması, Bluesky için büyük bir eksi olarak öne çıkıyor. Ancak, bu özelliklerin de kısa süre içinde platforma ekleneceği ifade ediliyor.

Bluesky’ın oldukça büyük hedefleri olduğunu söylemek mümkün; bu hedeflerin ilk sırasındaysa Twitter ile aşık atabilecek bir sosyal medya platformu hâline gelmek yer alıyor. Evet, o noktaya varmak için henüz önünde gitmesi gereken uzun bir yol olduğu ve bu yolda Twitter için bir alternatif olmaya çalışan Mastodon ve Hive Social gibi diğer sosyal medya platformlarının olduğu doğru; ancak New York Times, Bluesky’ın Twitter’a en çok yaklaşan platform olduğunu belirtiyor.

sosyalmedya twitter bluesky