Güneş Enerjisi ve Depolama Seminer Programının açılış konuşmasında konuşan Demirdağ, yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji arz güvenliği ve ekonomik sürdürülebilirlik açısından kritik rol oynadığını vurguladı. “Tüketim öngörülemez şekilde artarsa, enerji fiyatlarını kontrol etmek mümkün olmaz. Sektörün sürdürülebilirliği açısından yatırımlar hayati önem taşıyor.” dedi.
Demirdağ, 2024 yılı bütçesinden 520 milyar liranın ithal kaynakları sübvanse etmek için kullanılmasınınplanlandığını belirtti. Bu miktarın en büyük bölümünün, ithal doğal gazın sübvanse edilerek elektrik üretiminde kullanılmasından kaynaklandığını ifade etti.
Depolama Sistemleriyle Daha Esnek ve Ekonomik Enerji
Halil Demirdağ, enerji depolama sistemlerinin gelişimiyle birlikte, ithal doğal gazdan çok daha düşük maliyetle elektrik üretiminin mümkün hale geldiğini söyledi. “Artık saniyenin üçte biri sürede sisteme elektrik verebilecek, esnekliği artıracak bir noktaya geldik. Depolama sistemleri önümüzdeki dönemde enerji piyasasında çok daha belirleyici olacak.” dedi.
Jeopolitik Risklere Karşı Enerjide Yapısal Dönüşüm Şart
Seminerde konuşan Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Üyesi Halit Erol, Avrupa'nın Rusya-Ukrayna savaşıyla ciddi bir enerji arz krizi yaşadığını, İran-İsrail geriliminin ise enerji güvenliğinin jeopolitik yönünü tekrar gözler önüne serdiğini ifade etti.
Türkiye'nin enerji bağımlılığını azaltacak yapısal dönüşümlerin, bu tür krizlerin ekonomik etkilerini sınırlamak adına kritik olduğunu vurgulayan Erol, şu değerlendirmede bulundu:
“Enerjide çeşitlilik, yerli üretim ve sürdürülebilirlik ekseninde atılacak her adım, ülkemizin jeopolitik dalgalanmalara karşı direncini artıracaktır. Karadeniz gazı, yenilenebilir enerji yatırımları ve nükleer enerji hamleleri, Türkiye'nin kendi enerjisini üreten bir ülke olma yolunda umut veriyor.”