The Matrix'te Marksizm ile Alakalı Ekonomik ve Toplumsal Göndermeler

TAKİP ET

The Matrix'te Marksizm ile Alakalı Ekonomik ve Toplumsal Göndermeler

The Matrix, 20. yy sonuyla 21. yy amerika'sındaki ortalama işçinin/emekçinin sömürüsünü marksist bir perspektiften dramatize etmede iyi bir iş çıkarır. film, karl marx'ın çalışmalarında bulunabilecek sayısız sosyal ve ekonomik temaya göndermede bulunur.

el cihazlarının bulundukları yeri ve iki teslimat arasındaki geçen süreyi gösteren kargo işçilerinden, daktilo vuruşları dakika dakika kaydedilen veri giriş elemanlarına, yaptığı telefon sayısı izlenen müşteri servisi temsilcilerine kadar işçiler, marx'ın yüzyıl önce yazdığı gibi giderek daha fazla teknolojik gözetim altına alınmaktadır. eğer, 20. yy'da işyerinin kapısına asılan saat, kapitalist bir baskının işaretiyse, bugünün çalışanlarının ofis içinde ve dışında her hareketini takip eden yönetim yazılımları duvar saatinden yalnızca bir derece farkla ayrılmaktadır. işçilerin makineler tarafından artan kontrolü çok uzun zamandan beri marksistlerin mesele edindiği bir konudur ve matrix bu süregiden trendin ters-ütopik içerimlerinin örneklerini sunmaktadır.

Marks'a göre işçiler kapitalizmde işin gerçeklerinden "yabancılaştırılmış" oldukları için emekleri ile ürettikleri sermaye arasındaki ilişkiyi göremezler. dahası çalışmaya zorlandıklarını fark edemezler, emeklerini özgür bir biçimde sattıklarına inandıkları bir serbest piyasada çalıştıklarına inanırlar. aslında sömürülmektedirler. çünkü ne zaman ve nasıl çalışacaklarına karar veremezler. işverenlerin, sermaye sahiplerinin şartlarını kabul etmek zorundadırlarlar.

Filmdeki "kalem pil" metaforu, köleler veya mecburi hizmetle askere alınanlar gibi, makineler için güç sağlayan işçilerin zor durumuna dair marksist endişelerin bir ifadesi olarak okunabilir.