Tarım arazileri yenilenebilir enerjide rant kapısına dönüştü

TAKİP ET

AB Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenlemesi sanayicileri yenilenebilir enerji yatırımlarına yöneltince, tarım arazileri de yeni bir rant kapısı olduğu düşünülüyor. Köylülerden GES'e uygun arazileri satın alan ya da komisyon anlaşması yapan kişilerin arazilerinin fahiş fiyatlara sattığı öne sürülüyor.

Artan enerji maliyetleri, yanı sıra AB Yeşil Mutabakatı ve Sınırda Karbon Düzenlemesi nedeniyle sanayicilerin son dönemde yenilenebilir enerji yatırımlarını artırması, yeni bir rant alanının da kapısını aralamış oldu. Güneş enerjisi santrali (GES) yatırımlarına uygun görülen marjinal tarım arazileri için ortaya çıkan fırsatçıların köylülerden arazilerini satın alıp fahiş fiyata sattığı ya da satış anlaşması yaparak araziler için yüksek bedelde komisyon talep ettikleri öğrenildi. Öte yandan GES yatırımları noktasında süreçlerin uzun, maliyetli ve meşakkatli olduğuna dikkat çeken sanayiciler, firmaların tek tek GES yatırımı yapması yerine OSB’lere verilecek yetkiyle kolektif şekilde GES yatırımı yapılmasının önünün açılmasını talep ediyor.

Türk Plastik Sanayicileri Araştırma Geliştirme ve Eğitim Vakfı (PAGEV) Başkanı Yavuz Eroğlu, marjinal tarım arazileri üzerinde oluşan rantı EKONOMİ gazetesine anlattı. Kendi firması da dahil olmak üzere sektördeki firmaların yenilenebilir enerji yatırımlarını artırdığına dikkat çeken Eroğlu, çatı GES’lerin sektördeki fabrikaların enerji sarfının yüksekliği nedeniyle yeterli gelmediğini, bu nedenle birçok işletmenin arazilere GES yatırımı üzerine mesai harcadığını aktardı. Burada güneş enerjisi santrali yatırımı için en önemli sorunlardan birinin uzun vadeli finansman olduğunu kaydeden Eroğlu, bir diğer sorunun ise yatırımın yapılacağı arazinin GES’e uygunluğu olduğuna dikkat çekti. Edinilen bilgiye göre, yatırım yapılacak alanın hem marjinal tarım arazisi olması, hem üretilen enerjinin aktarılacağı ana trafoya yakın olması, hem de söz konusu trafonun üretilen enerjiyi alabilecek kapasitesinin olması önemli. Eroğlu, finansman sorununun sanayicilerin ‘maalesef’ alıştığı ve tanıdığı bir sorun olduğunu söylerken, GES’e uygun arazi sorununun ise sanayiciler için tam bir gri alan olduğunu ifade etti.

Bu noktada rantın devreye girdiğini dile getiren Eroğlu, “Burada köylünün elinde bu arazileri satın alan ‘çantacılar’ türedi. Hangi arazi marjinal tarım arazisi, hangisi ana trafoya yakın, hangi trafoda kapasite var çok iyi çalışıyorlar. Sonra da o arsaları bulup köylülerden alıyorlar, ya da komisyon üzerine bir satış anlaşması yapıyorlar. Bu kısım sanayicilerin ve enerji şirketlerinin dışında gelişiyor” diye konuştu. Erzurum’da megavat başına 35 bin dolar, Kütahya’da ise 100 bin dolar isteyen simsarların olduğunu söyleyen Eroğlu, “Şu an Anadolu’da birçok köyde kahvehanelerde marjinal tarım arazilerini konuşuyor köylüler” dedi. Marjinal tarım arazileri ve devletin merkez enerji hatlarındaki boşluklar noktasında bir gri bir alan oluştuğunu dile getiren Eroğlu, “Bu alanın bir an önce ıslah edilmesi lazım. Neticede bu iş ticari bir iş devlet kesinlikle tamamen işin içine girmemeli. Ama bunun suiistimal edilmesini engelleyecek bir mekanizma kurması lazım. Marjinal tarım arazisi ve trafolardaki kapasitelerin açık şekilde görülebileceği bir sistem kurulsa bile yeter” ifadelerini kullandı.

GES yatırımları için uygun arazi bulma sorunu otomotiv yan sanayicilerinin de şu sıralar yoğun şekilde gündeminde. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan TOBB Otomotiv Tedarik Sanayi Meclis Başkanı Alper Kanca, AB mevzuatı gereğince, sektördeki firmaların hammaddelerinde veya kendi üretim proseslerinde kullandığı elektrik sebebi ile karbon vergisine maruz kalacaklarına dikkat çeken Kanca, bunu önlemek için birçok şirketin üretim tesislerinin çatısına güneş enerjisi paneli koyduğunu, ancak bu şekilde elde edilen enerjinin ağırlıklı üretim yapan tesislerde tüketimin yüzde 5-10’unu geçmediğini, bu haliyle çare olmadığını dile getirdi. Bu nedenle sanayi şirketlerinin RES veya GES kurmaya çalıştıklarını aktaran Kanca, “Asıl uzmanlık alanları otomotiv parçası üretmek olan sanayi şirketleri şimdi de enerji üreticisi olmaya zorlanıyorlar” dedi.

Süreç boyunca yaşanan sorunlara dikkat çeken Kanca, “Birçok sanayi şirketi aracı şirketler vasıtası ile GES ve RES başvuruları yapıyor. Ancak bürokrasisi çok; arsa arayacaksınız, fizibilite yapacaksınız, güneş panellerini satın alacak, yerleştirecek, daha sonra bakımını yapacaksınız… Kırşehir’de, Urfa’da, Karaman’da arsalar kapış kapış olmuş. Fiyatlar uçmuş! Gerçekten de buralar yatırıma uygun yerler mi, o bölgelerde yatırım yapılsa dağıtım şebekesine bağlanılır mı? Dağıtım altyapısı uygun mu? Bir sürü sorun var. Bunların hepsi ile tek tek sanayici uğraşamaz. Sanayiciye eline çantasını aldırıp, dağ tepe uygun güneş enerji santrali için arazi aratmak doğru değil. Ayrıca bu kadar dağınık yatırımlar zaman içerisinde verimsiz olacaktır” diyerek sanayicilerin yaşadığı sorunları tarif etti.

Bu noktada devletin öngördüğü Enerji İhtisas Endüstri Bölgelerinde OSB’lere de yer verilmesi gerektiğini savunan Kanca, “Bu sayede aynı OSB’deki 70-80 firma tek bir çatı altında yatırım yaparlar. Her türlü zaman kaybı azalır. Satın alma bedelleri düşer, bakım ve yönetim masrafları ekonomik olur. Hem de sanayiciler kendi işlerine bakar, dünya ile rekabet ederler” ifadelerini kullandı. Edinilen bilgiye göre, konuyla ilgili Otomotiv Tedarik Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (TOSB) taleplerini Ankara’ya iletti. OSBÜK’ün de bu konuda mutabık olduğunu belirten TOSB yetkilileri OSB’lere bu yetkinin verilmesinin hem zaman hem de maliyet avantajı yaratacağını belirtiyor.

 

tarım arazileri yenilenebilir enerji rant