"Son Turist" belgeselinin yönetmeninden sürdürülebilir turizm için uyarılar

TAKİP ET

"Son Turist" belgeselinin yönetmeni Tyson Sadler, bazı turistlerin sorumsuz davranışları sonucu çevre kirliliğinin arttığını, ayrıca turizm sektöründe kullanılan birçok hayvanın psikolojik travmalar yaşadığını söyledi.

Uzun yıllar turizm sektöründe çalışan ve 18 yıl boyunca birçok uluslararası haber kuruluşu için prodüksiyon faaliyetleri yürüten Kanadalı yönetmen Sadler, "Son Turist" (The Last Tourist) adlı belgeselinde, turizm sektörünün doğaya etkisini göstermeye çalıştı.

Belgeselinde çevreye ve doğal hayata zarar veren turizm faaliyetlerine değinen Sadler, bu faaliyetler hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Sorumlu ve sürdürülebilir turizmin nasıl olabileceği üzerine 2018'de bir yapımcı ile görüşmeye başlayarak belgeselinin ilk tohumlarını attığını belirten Sadler, yola çıkarken amacının turizm sektörünün insana, çevreye ve vahşi hayata verdiği tahribata dair küresel farkındalık kazandırmak olduğunu dile getirdi.

Belgeselde sıkça turistlerin arkalarında bıraktıkları çöp yığını görüntülerine yer verdiğinin altını çizen Sadler, "Bu görüntülerin oluşmasındaki en önemli etken, 'aşırı turizm' olarak bilinen, yerel topluluğun kaynaklarının kaldıramayacağı miktarda turistin bir bölgeyi ziyaret etmesi sonucu, altyapının ve bölgedeki insan kaynağının ortaya çıkan çöple mücadele edememesidir." dedi.

Turist olma psikolojisinin de sorunun önemli bir parçası olduğunu işaret eden Sadler, tatil amaçlı bir yere giden kişilerin normalden daha fazla çöp çıkardığını vurguladı.

Sadler, "Empati kurmalıyız. Seyahat ederken bir başkasının evinde olduğumuzu unutmamalı ve tıpkı kendi evimize, kendi toplumumuza saygı duyduğumuz gibi onlara da saygı duymalıyız. Başka kültürleri deneyimlemek isteyen gezginlerin, yerel halkla daha fazla bağ kurabilecekleri ve böylelikle bu tarz sorumsuz davranışlardan kaçınabilecekleri deneyimler sunan 'Yatılı Kal' (Homestay) gibi projelere yönelmeleri gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Sosyal medyanın etkisi

Dünyanın en yüksek noktası olan Everest Dağı'nın dahi kirlilikten muzdarip olduğunu gösteren çalışmaları hatırlatan Sadler, "Bölgede çöpleri temizlemek için bir altyapının olmaması nedeniyle ciddi bir çöp kirliliği var. İnsanlar bunları beraberinde getiriyor ama geri götürmüyorlar." diye konuştu.

Belgeselinde, turistlerin pek çok doğal güzelliğe zarar verdiğini gösteren görüntüler de kullanan Sadler bu davranışın arkasında, eğitim eksikliği ve sosyal medya etkisinin olduğu değerlendirmesinde bulundu. Sosyal medya üzerinden lokasyon etiketlemesi yapılması sonucu az bilinen butik yerlere, bölgenin kaldırabileceğinden çok daha fazla insanın gittiğine dikkati çeken Sadler, bunu sorumsuzca bir davranış olarak nitelendirdi.

"Yarım milyon vahşi hayvan turizm faaliyetlerinde kullanılmak amacı ile tutsak"

Dünya Hayvanları Koruma Derneği (World Animal Protection) verilerine göre en az yarım milyon vahşi hayvanın bu tarz etkinlikler nedeniyle tutsak edildiği bilgisini paylaşan Sadler, "Özellikle yunuslar, filler gibi zeki hayvanlar ciddi psikolojik travmalar yaşıyorlar. Her ne kadar bizim gibi konuşup dertlerini anlatamasalar da yapılan bilimsel çalışmalar bu hayvanların depresyona girdiklerini gösteriyor. Bunu da en çok vahşi hayatta göstermedikleri ama tutukluyken gösterdikleri tipik davranışlar yansıtıyor. Örneğin maymunlar ve fillerin sürekli kafesinde gidip gelmesi, fillerin sürekli kuyruklarını ve hortumlarını sallamaları... Bunlar vahşi hayatta gösterdikleri davranışlar değil. İnsanlar hayvanların böylesine bir işkenceye maruz kaldıklarını bilseler bu gibi etkinliklere yönelmezler." sözlerini sarf etti.

son turist Sürdürülebiliirlik film önerisi