Sera gazı salımında 2022'de tarihi artış gözlemlendi

TAKİP ET

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) tarafından yapılan araştırma; atmosferde bulunan sera gazlarının oranında 2022'de tarihi artış yaşandığını ve karbondioksit emisyonunun halen en büyük problemi teşkil ettiğini gösterdi.

NOAA’nın Küresel Gözlem Laboratuvarı, 2022'de dünyanın birçok yerinde bulunan gözlem istasyonlarından topladığı 14 bin hava örneğini ABD’nin Colorado eyaletinde bulunan laboratuvarlarında inceledi. Çalışma sonucunda, insan aktiviteleri kaynaklı ve iklim değişikliğine etkisi en yüksek 3 sera gazı; karbondioksit, metan ve nitrik oksitin atmosferde yaşadığı artış gözler önüne serildi.

Elde edilen verilere göre, karbondioksitin küresel yüzey ortalaması, 2022'de, son 10 yıl içindeki artışla benzer şekilde, milyonda 2,13 parça (ppm) artarak 417,06 ppm'e yükseldi. Bu rakam sanayi devrimi öncesine kıyasla yüzde 50 daha yüksek.

Açıklanan rakamla, karbondioksit verisinin milyonda 2 ppm’den daha yüksek ölçüldüğü peş peşe yılı sayısı 11 oldu. 

Karbondioksitle karşılaştırıldığında çok daha az bulunan ama atmosferdeki ısı içerisine daha etkili hapsolan metan gazı ise geçen yıl milyarda 1,911.9 parça (ppb) artış gösterdi. Metan gazı oranı, NOAA’nın sistematik ölçümleri yapmaya başladığı 1983'ten bu yana dördüncü en yüksek seviyesini görerek 14.0 ppb'ye ulaştı.

Daha önceki rekor artışların 2020 ve 2021 yıllarında gerçekleştiğinin vurgulandığı çalışmada günümüzde atmosferdeki metan gazı seviyesinin sanayi devrimi öncesinden 2 buçuk kat daha fazla olduğunun altı çizildi.

İnsan aktiviteleri kaynaklı en önemli üçüncü sera gazı olan nitrik oksit ise, geçen yıl, 1.24 ppb artışla 335.7 ppb’ye yükseldi.

NOAA uzmanları, son on yıllar içerisinde atmosferdeki nitrik oksit oranındaki yükselişin sebebini, tarım faaliyetlerinde nitrojen içeren gübrelerin kullanımındaki artışa bağlıyor.

Fosil yakıt kullanımındaki artış 

Araştırma, iklim değişikliğini en çok etkileyen sera gazının hala karbondioksit olduğunu gösterirken atmosferdeki karbondioksit oranının artmasına sebep olan en önemli etkenin ise fosil yakıt yakımı olduğunu işaret etti. Çalışmada fosil yakıt kullanımının, 1960'lı yıllarda yıllık ortalama 10,9 milyar ton iken 2022'ye gelindiğinde bu yıllık 36,6 milyar ton seviyesine geldiği belirtildi.

Fosil yakıtlardan kaynaklanan karbon emisyonunun yaklaşık dörtte birinin, dünyadaki okyanuslar tarafından emildiği bilgisi verilen araştırmada, bu durumun okyanusların asitlenmesindeki önemli bir etken olduğu ve bu asitlenmenin bazı balıkları ve kültür balıkçılığını tehdit ettiği uyarısı yapıldı.

NOAA’nın uzun dönem ölçümlerine göre atmosferdeki metan gazı, 1980’li yıllarda hızla artarken, 1990’ların ortasında ve 2000’li yılların başında kısmen dengelendiği, ve 2007'den sonra ise artmaya devam etti.

NOAA ve NASA'dan bilim insanlarının yürüttüğü araştırmalara göre 2006’dan 2016 yılına kadarki metan artışının yüzde 85’i tarım, hayvancılık, insan ve tarım atıkları, sulak alanlar ve diğer su kaynaklarından ortaya çıkan mikrobik emisyonun yükselmesi sonucu meydana geldi. Artışın geri kalanı ise fosil yakıt emisyonlarına bağlanıyor.

"İnsan kaynaklı emisyona işaret etmenin tam zamanı"

Verilere ilişkin değerlendirmelerde bulunan NOAA yöneticisi Dr. Rick Spinrad, "NOAA’daki bilim insanları tarafından toplanan gözlemler sera gazı emisyonunun endişe verici bir artışta olduğunu ve atmosferde binlerce yıl boyunca varlığını sürdürme konusunda inat edeceğini gösteriyor. İklime hazır ulus inşasına doğru gitmeye devam ederken, sera gazı kirliliği ve insan kaynaklı emisyona işaret etmenin tam zamanı." ifadelerini kullandı.

NOAA'nın Küresel Gözlem Laboratuvarı'nda kıdemli uzman olan Stephen Montzkaise, “Son ölçümlerimize göre en önemli sera gazlarının atmosferdeki artışı hızlı bir şekilde devam ediyor. Bu durum; eğer önümüzdeki on yıllar içerisinde bu gazların seviyelerini dengelemek istiyorsak daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğinin açık bir sinyali." şeklinde konuştu.

sera gazı çevre iklim değişimi hava kirliliği