Moda iklim Dostu Olabilir mi?
Modanın eleştirilere maruz kalmasını anlıyorum. Milyonlarca insan zaten iklim değişikliğinin yıkıcı etkileriyle mücadele ediyor ve eşitsizlikle dolu toplumlarda yaşıyor. Moda şirketleri uzun süredir rolünü küçümsemekte.
Moda iklim Dostu Olabilir mi?
Moda küresel karbon emisyonlarının yaklaşık yüzde 10'unu üretiyor ve mevcut eğilimlere göre bu rakam artabilir. Moda, şaşırtıcı su tüketimi, toprak tahribatı, okyanus kirliliği, çöplükler ve değer zinciri boyunca savunmasız işçilere etki eden insan hakları ihlallerinden sorumludur. Dünyada gelecek altı nesli giydirecek kadar giysi bulunmaktadır. Umutsuzluğa kapılmak kolaydır.
Ancak umutsuzluk, bir gecikme biçimi ve kıt olan zaman. Modanın insanlar ve gezegen üzerinde büyük bir etkisi olduğu için birlikte çalışarak dönüştürmemiz gerekiyor. Her sektör için bu, bireysel şirketlerle başlar ve hırstır. Unilever gibi sürdürebilirliğe önem veren şirketeler giderek büyümeyi çevresel etkiden ayırmayı hedefliyor. Şirketler zarar vermeden daha fazla değer yaratmak ve dokunduğu hayatları iyileştirmeyi hedefliyor. Sadece hissedarlara değil, tüm paydaşlara hizmet etmeyi amaçlıyor. Tüm negatif etkilerininin sorumluluğunu üstleniyor ve sadece açık olanları değil, tüm olumsuz etkileri hedefliyor. Örneğin 10 yıllık süre boyunca Unilever, sürdürülebilirlik konusunda dünya genelinde sürekli birinci sırada yer alırken yatırımcı getirisinde %290 artış sağladı.
Birçok moda şirketi de şüphesiz sürdürebilirlik hedeflerini yükseltiyor. Örneğin, Kering ve H&M Group, kesin emisyon azaltma hedeflerine bağlı kalmaktadır, büyümeyle hızla silinen göreceli bir rakam yerine. Her ikisi de söz konusu olan "Kapsam 3"ü dahil ediyor, yani değer zincirlerinde dolaylı olarak sorumlu oldukları emisyonları.azaltmayı hedefliyorlar. Inditex, ham maddelerinin çoğunu önümüzdeki iki yıl içinde sürdürülebilir kaynaklardan elde etmeyi hedefliyor.
Başarı, elbette hedeflerin ne kadarının gerçekleştirilebileceğine bağlı olacaktır. Toplum, moda sektörünün daha hızlı hareket etmesini istiyor ve haklı olarak: Endüstrinin dönüşümü, insanlık için bir kırmızı çizgidir. Sonunda umut, ilerleme ve işleyen bir modelimiz var. Moda artık küresel özel sektörün en ileri düzeyde CEO liderliğine sahip bir koalisyonuna sahip. Sadece rekabetçi liderlik yerine daha işbirlikçi bir tarz ön plana çıkıyor ve daha büyük ve hızlı değişim için alan yaratıyor. Gelişen toplumları ve gelişen bir dünyayı destekleyen bir moda endüstrisine ihtiyacımız var. İşbirliği yapma ve hızlandırma zamanı geldi.