Bir Binanın Sağlam Olup Olmadığı Nasıl Anlaşılır?

TAKİP ET

Nereye başvurmak gerekiyor?

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesindeki 7.7 ve Elbistan ilçesindeki 7.6 büyüklüğündeki depremler bölgedeki birçok ilde büyük bir yıkıma neden oldu. Yaşanan felaket hepimizin içini yakarken o bilindik korkuyu da bir tokat gibi yüzümüze vurdu: Yaşadığım bina sağlam mı?

Türkiye bir deprem ülkesi. Hem felaketi yaşayan bölge hem de ülkemizin büyük bölümü halen büyük deprem riski ile karşı karşıya. Sürekli aynı felaketleri yaşamamak için yapıların depreme dayanıklı olması veya o hale gelmesi son derece önemli.

Sedef Batı, Deprem Uzmanı ve Kentsel Dönüşüm Yönetim Kurulu Başkanı İnşaat Yüksek Mühendisi Hakan Çatalkaya ile bina sağlamlığı ve depreme dayanıklılığı hakkında konuştu.

Binanın sağlamlığını, depreme dayanıklı olup olmadığını anlamak için nerelere dikkat etmeliyiz?

Hakan Çatalkaya: Her vatandaşın oturduğu binanın ne durumda olduğu ile ilgili genel bir değerlendirme yapması gerek. Öncelikle binanın yaşına bakılmalı. Yani bina 2000'den önce yapıldıysa hem eski deprem yönetmeliğine göre yapılmış hem de hazır beton kullanılmamıştır. Çünkü yapı denetimi, 1999 depreminden sonra yürürlüğe girdi. Bunun dışında binanın bodrum katlarına mutlaka inilmeli. Orada rutubet, demirlerde paslanma, kolonlarda ve kirişlerde çatlaklar varsa bilin ki binanızla ilgili bir sorun vardır.

Bodrum katları haricinde binanızın içindeki kolon ve kirişlerde çatlak var mı incelenmeli. Sadece bu bulgular bile binanızın sağlam olmadığının ilk belirtileri olabilir. Buna ek olarak eğer bina sağlam bir zemin üzerinde değilse, yani dere yatağındaysa, denize yakınsa, dolgu alanının üzerindeyse, bunu biliyor ve tespit edebiliyorsanız bu bilgiler de bina ile ilgili soru işaretleri oluşturabilir.

1999 depreminden sonra özellikle İstanbul’daki insanlar korkup binalara deprem testi yaptırdı ve rapor aldı. O dönemdeki raporlar tekrar ortaya çıkarılmalı. O dönemde yapılmış çalışmaların sonucunda olumsuz bir şey varsa bu da binanın durumu için önemli bir gösterge.

Diğer önemli bir gösterge de tapuya bakmak. Belediyeden onaylanmış, projesine göre uygun yapılmış binalar, yapı izin belgesi (iskân belgesi) alır ve bu belge ile kat mülkiyet tapusu çıkar. İskan belgeniz var ise bina yönetmeliğe uygun yapılmış demektir.

Bina sağlamlık testi için nereye başvurmalıyız?

Hakan Çatalkaya: Binaların dayanıklılığını kontrol etmek için diğer bir seçenek deprem testi yaptırmak. Belediye ve diğer kuruluşlara bu konuda başvuru yapılabilir. Başvuru sonrası görevliler gelip binayı kontrol ediyor ve binada daha detaylı inceleme yapılması için uzman şirketlere yönlendiriyor. Yapılan inceleme sonucunda binada riskli bir durum varsa bu konuda uzman şirketler bir rapor hazırlıyor. Bu rapor sonucuna göre bina riskli ise gerekli işlemler yapılıyor.

Burada vatandaş şöyle bir ikilemde kalıyor: İnsanlar aslında binaların deprem testini yaptırıp raporunu görmek istiyor. Kentsel dönüşümde de aynı durum geçerli. Ama binalara halk ağzıyla ‘çürük raporu’ resmi ağızla ‘Riskli yapı tespit raporu’ alındığında ve bu rapor olumsuz çıktığında 60 gün içinde binanın elektrik ve suyu kesiliyor, tahliyesi yapılıyor ve bina yıkılıyor. Bunu bildikleri için insanlar bu testleri yapmaktan kaçınıyor.

Vatandaşlar özel kuruluşlardan bilgi amaçlı deprem dayanıklılık raporu talep ederlerse, gidip incelemeler yapılıyor, binalarda herhangi bir hasar var ise o kişilerle konuşularak binanın durumu anlatılıyor. Kentsel dönüşüm mü, binanın güçlendirilmesi mi ne yapılması gerekiyorsa onlara anlatılıyor. Bu şekilde bilgi amaçlı başvurulduğu ve rapor istediği için 60 gün sınırlaması uygulanmıyor, bu insanlar bir araya gelip tartışıp ortak karar alabilecek zamana sahip oluyor.

Bu testlerde neler kontrol ediliyor?

Hakan Çatalkaya: Betonarme bir binada betonlar ana taşıyıcı. İnceleme yapan uzmanlar taşıyıcı betonlardan karotlu numune alıyor. Nasıl ki biz hastaneye gidip röntgen çektiriyorsak inşaat mühendisleri de röntgen aleti ile binaların tespitini yapıyor. Bu aletlerle demirlerde paslanma olup olmadığı kontrol ediliyor, binanın taşıyıcı sistem rölevesi çıkartılıyor.

Bütün bilgiler geldikten sonra binanın deprem güvenlik analizi için özel yazılımlar ile bina, dışarıdan nasıl görünüyorsa aynı şekilde modelleniyor. Eldeki tüm bilgiler veri olarak giriliyor ve üzerine insan yükü, eşya yükü, duvar yükü, (fabrikaysa) makine yükü gibi bilgilerin hepsi sisteme yükleniyor. Bu verilerle orada bir deprem simülasyonu yapılıyor. O bölgede öngörülen en şiddetli deprem simüle ediliyor ve binada hangi kolonda hangi kirişte hangi taşıyıcı sistemde hasar olacağı, binanın göçüp göçmeyeceği, hatta ağır hasar mı hafif hasar mı alacağı test ediliyor.

Bu testi bir kere yaptırmak yetiyor mu? Tekrarlanması gerekir mi?

Hakan Çatalkaya: Bu testler yönetmelik değiştikçe yapılıyor. Şu anda yürürlükte olan 2018 deprem yönetmeliği. Ondan önce 2007 deprem yönetmeliği vardı, öncesinde 1999, daha öncesinde de 1975 yönetmeliği vardı. Her bir depremde yeni deprem yönetmeliği bir öncekinin eksikliğini gidermek için çıkıyor.

Şu an 2018 deprem yönetmeliği yürürlükte ve binaların bu yönetmeliğe göre yapılması lazım. Eğer binanız için daha önceki depremlerde aldığınız olumlu bir raporunuz varsa yeni bir depremden sonra o raporu aldığınız uzmanla tekrar görüşebilirsiniz. Öncelikle binanızı kontrol edin, en ufak bir çatlak bile görseniz o uzmanın geri dönüşüne göre aklınızdaki soru işaretlerini gidermiş olursunuz.

Yeni bir ev alırken hangi detaylara dikkat edilmeli? Nereleri ve hangi belgeler kontrol edilmeli?

Hakan Çatalkaya: Zaten 2000 yılından sonra inşa edilen binaların hepsi genelde hazır beton kullanılmış ve yapı denetimi yapılmış binalar, tabii istisnalar var. Bina 2007 deprem yönetmeliğine göre yapıldıysa, hazır beton kullanıldıysa, kat mülkiyet tapusu alındıysa, onaylanan projeye uygun yapıldıysa, iskan belgesi aldıysa ve bu bahsettiğim genel kontrolleri yapıldıysa, üzerine bilgi amaçlı deprem dayanıklılık raporunuz olumlu çıktıysa aklınızda soru işareti olmasına gerek yok.

Deprem geçirmiş ama gözle görülür bir hasar almamış evlere mutlaka bina sağlamlık testi yaptırmak gerekiyor mi?

Hakan Çatalkaya: Bence yaptırılmalı çünkü bu raporlar çok maliyetli değil, daire başı ortalama 500 TL gibi bir maliyeti var. Bilgi amaçlı, korkmadan deprem dayanıklılık raporu almak faydalı olur. Sonuçta o binaları kiralarken ya da alım satım yaparken de bu raporları ilgili kişilerle de paylaşabilirler.

Deprem izolatörleri olan binalar yüzde 100 güvenli diyebilir miyiz? Ülkemizde kullanılan bir yöntem mi?

Hakan Çatalkaya: İzolatörlerin hareketli veya kauçuk sistem olarak çeşitleri var. Japonya'da genel olarak kullanılan bir sistem ve bu sistemler sayesinde Japonlar 8 şiddetinde bir depremde bile yerlerinden kalkmıyor.

Bu sistem Türkiye'de de kullanılıyor, özellikle son dönemde yapılan tüm kamu binalarının altında izolatör var. İzolatörler evlerde de kullanılabilir tabii ki ama bu bir maliyet meselesi. Bunların Türkiye'de üretimi yok, yurt dışından geliyor. Avrupa'da, Japonya'da ve ABD'de olduğu için maalesef çok maliyetli.

Onun yerine düzgün bir şekilde bir betonarme bina yapılsa da, şu anda Marmara'da beklediğimiz 7.6'lık bir depremde bile rahat bir şekilde ayakta kalırız. Önemli olan sistem değil binanın ve denetiminin doğru bir şekilde yapılmış olması.

Bina sağlam deprem