Anketler neden yanıldı?

TAKİP ET

Seçimden önce yapılan kamuoyu anketlerinin neden yanıldığını, anket sonuçlarını okurken nelere dikkat edilmesi gerektiğini ve önümüzdeki süreçte yapılan anketlere güvenilip güvenilemeyeceğini Bilgi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Emre Erdoğan ile konuştuk.

14 Mayıs’ta düzenlenen cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin sonuçları, birçok anket firmasının seçim öncesinde kamuoyuyla paylaştığı seçim tahminlerinin büyük oranda yanıldığını gösterdi.

Seçimden önceki perşembe günü KONDA tarafından açıklanan anket Kemal Kılıçdaroğlu’nun açık ara farkla seçimi ilk turda önde bitireceğini, hatta ilk turda kazanma ihtimalinin de büyük olduğunu göstermişti. Bu anket hem kamuoyunda hem de piyasalarda önemli bir karşılık bulmuş ve beklentileri yükseltmişti.

Anket sonuçlarına bakıldığında; Kılıçdaroğlu için öngörülen %49,3 oy oranına aslında Recep Tayyip Erdoğan’ın ulaştığı, Sinan Oğan’ın beklenenden yüksek oy aldığı ve Kılıçdaroğlu’nun öngörülenden 4 puan daha az oy aldığı görülüyor.

ORC Araştırma’nın seçimden önceki son anketine bakıldığında ise meclis seçimleri için öngörülen sonuçlarda büyük kaymalar olduğu göze çarpıyor. 

AK Parti için öngörülen oy oranları seçim sonuçlarıyla büyük ölçüde uyuşsa da CHP, İYİ Parti, Yeşil Sol Parti ve MHP’nin oy oranlarında büyük sapmalar olduğu görülüyor. CHP için %28,4 oy oranı öngörülürken seçim sonuçlarında CHP %25,42 oy aldı. İYİ Parti, anketteki %13,7'ün oldukça altında kalarak %9,88 oy oranına ulaştı.

MHP ve Yeşil Sol Parti seçimlerdeki en sürpriz sonuçları elde ettiler. MHP, birçok ankette %7’nin altında veya biraz üstünde görülmesine rağmen %9,96 oy oranına ulaştı. Beklentilerin üzerinde gelen oy oranında AK Parti’den yaşanan kaymaların büyük etkisi olduğu düşünülüyor. Yeşil Sol Parti ise %8,78 oy alarak beklenilenden yaklaşık 2-3 puan kayıp yaşadı. YSP yetkilileri, beklentilerin altında kalan oy oranlarına ilişkin özeleştiri yapacaklarını açıkladı.

Anket firmalarının hem cumhurbaşkanlığı hem de meclis sonuçlarına ilişkin yaptıkları anketlerde yaşanan büyük sapmaların nedenlerini Bilgi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Emre Erdoğan ile konuştuk.

Emre Erdoğan, anket şirketlerindeki büyük yanılmaların sebeplerini şu şekilde açıklıyor:

Kamunun erişebildiği anketlerin yöntemleri önemli bir sorun. Bunların önemli bir kısmı telefonla görüşme yöntemiyle yapılan anketlerdi. Bu yöntemin yanılması muhtemel. Bu anketlerin örneklemleri de sorunlu. Türkiye’de tüm nüfusu temsil edecek bir telefon örneklemi çekmemize izin verecek bir yapı yok. Sabit telefonların hangi bölgede kullanıldığı bilgisine ulaşabiliyorsunuz ancak bu cep telefonları için pek de mümkün değil. Cep telefonları için bir coğrafi bilgiye sahip değilsiniz. Sabit telefon kullanım oranı da %30 düzeylerinde. O yüzden, telefonla görüşme yöntemiyle yapılan anketlerin örneklemi belli değil. Ayrıca, veri tabanının nereden alındığı da belli değil.

İkinci önemli sorun da insanların telefon anketlerinde hassas bilgileri paylaşmak istememesi. Dolayısıyla telefonla yapılan anketlere katılanlar radikal olarak değerlendirebileceğimiz partilere oy vereceklerini genelde söylemiyor. Bu nedenle, telefonla yapılan anketlerde hassas sorular sormak yerine gündeme ilişkin sorular sormak daha makul bir seçenek. Telefon anketi ABD’de de büyük bir sorun. Mesela siyahlar genelde bu anketlere katılmıyor.

Dolayısıyla, özellikle MHP ve Yeniden Refah Partisi’nin oylarındaki beklenmeyen artışın anket sonuçlarına yansımamasını bu şekilde açıklayabiliriz.

Prof. Dr. Emre Erdoğan, anketlerin daha doğru sonuçlara ulaşabilmesi için neler yapılması gerektiğine sorusuna şu cevabı veriyor:

Anketler yüz yüze görüşme yöntemiyle hanelerde, evlere gidilerek yapılır ve aynı haneye birden fazla kez ziyaret yapılır. O yüzden 2 günde anket sonucu açıklanmaz.

Türkiye’de çok deneyimli bir kamuoyu ve pazar araştırmaları sektörü var. Piyasada anket yapanlar sadece seçim döneminde anket yapıyorlar sonra bir araştırma yapmıyorlar. Bu çok ciddi bir sorun, bunlar gri alanda olan ve merdiven altı iş yapan anket firmaları. Bu firmalara ilişkin etkin bir kalite kontrolü yapılmaması da ayrı bir yapısal sorun olarak önümüzde duruyor.

Anket metodunun amacı tahmin yapmak değil trendleri açıklamaktır. Ben kimin Sinan Oğan’a oy verdiğini anlayabilirsem oy oranını doğru tahmin etmenin önemi yoktur. Bir önceki seçimde doğru tahmin etmenin de bir anlamı yoktur. Hasbelkader tutturmuşsunuzdur.

"Bu iş sosis yapmak gibidir"

Bu iş sosis yapmak gibidir. Sosisin nasıl yapıldığını bilirseniz yemezsiniz. Medyanın anket okuryazarlığı da düşük olduğu için 'anketi yapan iyidir o yüzden sonucu da iyidir' algısına kapılıyoruz. Bu da sahte bilimdir.

Emre Erdoğan, anketlerin radikal partilerin yükselişini anlayamamasının temel nedenlerinden biri olarak bu partilere oy veren kişilerin tercihlerini anketörlerden saklaması olduğunu söylüyor.

Sosyal boyutu var bu işin. Biz yeni tanıştığımız insanlara aykırı bir tip olarak gözükmek istemeyiz. Hoşa gitmek isteriz. O yüzden anket soru formunda sorduğunuz sorular çok önemlidir. Geçmişte ne yaptınız sorusuna doğru cevap vermek zordur.

Radikal hareketlerin yükselişini anketlerle ölçmek çok zor. Dip milliyetçi dalga da bu yüzden ölçülemedi. Türkiye’de aşırı sağ veya milliyetçiliğin yükselişi konusunda seçim sonuçlarından ziyade bizim yapmamız gereken şey insanların dünyaya bakışında milliyetçilik yükseldi mi yükselmedi mi sorusuna cevap vermektir.

Emre Erdoğan, “Hangi anketlere güvenmeliyiz?” sorusuna da şu cevabı veriyor:

Parasını vermediğiniz hiçbir ankete inanmayın. Kimin finanse ettiğini bilmediğiniz ankete de inanmayın. Medeni ülkelerde medya ya da üniversiteler bu işi yapar. ABD’de de mesela The New York Times ve CNN gibi büyük medya kuruluşları bu işi yapıyor. Yöntem de çok önemli. Telefon anketleri ölüdür. Öte yandan, seçime on gün kala anket sonucu yayınlamak yasak, bu yasağı delen anketlere inanmayın. Bir insan neden yüzbinlerce lira harcayarak yaptığı anketin sonuçlarını bedava kamuoyuyla paylaşıyor? Bu paylaşım yasağı manipülasyon olmasın diye getirilmişti. Peki neden yayınlıyorsunuz? Manipülasyon yapıyorlar. Cumartesi günü yayınlanan anketler manipülasyon yaptılar. Türkiye’de muteber olarak bilinen kişiler alenen yasayı çiğniyorlar. Araştırma şirketinin kamuoyunu bilgilendirme görevi yoktur. Medya, üniversite kamuoyunu bilgilendirmekle görevlidir.

Peki, 28 Mayıs’ta yapılacak ikinci tur seçimine kadar yayınlanacak anketlere güvenmeli miyiz?

Seçime kadarki yayınlanacak anketleri silin. Oy oranı anketini okumayın ama mesela Sinan Oğan’a oy verenlerin neden oy verdiğini açıklayan bir anketi okuyun, ben bunu merak ediyorum. Trend analizi yapan anketleri okurum. Seçim tahmini yapılan her anketten uzak durulması gerekiyor. Bunun vebali var.