2023 Seçimleri: Kimler kazandı, kimler kaybetti?

TAKİP ET

Pazar günü yapılan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimlerinin ardından gazetecilerin ve siyaset bilimcilerin tartıştığı konu seçimin kazananları ve kaybedenleri oldu.

Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilliği seçimleri geçtiğimiz pazar günü gerçekleşti. Ertesi gün öğle saatlerine kadar sonuçların takip edildiği seçim, birçok siyaset bilimci, gazeteci ve yorumcunun değerlendirmelerinden ve anket şirketinin araştırmalarından farklı şekilde sonuçlandı.

Sonuçlar 

Cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhur İttifakı'nın adayı, 12'nci Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan %49,25, Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu %45,06, ATA İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan ise %5,17 oy oranına sahip oldu. Hiçbir adayın %50'yi geçememesi sonucunda seçim ikinci tura kaldı.

Milletvekilliği seçiminde ise Cumhur İttifakı 322, Millet İttifakı 212, Emek ve Özgürlük İttifakı ise 66 milletvekili çıkardı. Böylece şu anki iktidarın ittifakı olan Cumhur İttifakı, meclisteki çoğunluğu korudu. 

Nasıl yorumlandı? 

Gazeteciler ve siyaset bilimciler dün, seçimin sonuçlarını değerlendirdi. Kazanan ve kaybedenin kim olduğuna ilişkin değerlendirmeler, nedenleriyle okura sunuldu. Bu kapsamda bir kısım 12'nci Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu seçimin kazananı olarak değerlendirirken bir kısım ise "seçimin ikinci tura kalmasının bile" aslında Erdoğan'ın kaybeden olduğunu gösterdiğini savundu. Bazı isimler ise anket şirketlerini, farklı partileri, Millet İttifakı'nı "seçimin kaybedeni" ilan etti. 

Gazeteci Nevşin Mengü, Twitter'dan yaptığı değerlendirmede "Seçimin kaybedenleri: muhalefete yakın! anket şirketleri", "Seçimin kaybedenleri: CHP'nin oy sayım sistemleri", "Seçimin kaybedenleri: Hasan Cemal ve Savcı Sayan", "Seçimin kaybedenleri: Mehmet Aslantuğ" ifadelerini kullandı. 

Gazeteci İsmail Saymaz, Sözcü gazetesinde kaleme aldığı yazısında, aynı Mengü gibi anket şirketlerinin tahminlerinin doğru çıkmadığını vurgulayarak Erdoğan'ın ikinci turda daha avantajlı olduğunu söylüyor. Saymaz, Türkiye'de hâlâ seçmenlerin kimliklerine göre oy verdiğini vurgulayarak Yeşil Sol Parti'nin Kılıçdaroğlu'nu desteklemesinin milliyetçi ve muhafazakar kitlede tepkiye yol açtığını ifade ediyor. Yine de Saymaz, AK Parti'nin %15 küçüldüğüne dikkat çekiyor: 

"İlk tur muhalefet tarafından AK Parti'ye ikram edildi. Çünkü AK Parti'nin 2018 yılında %42.6 olan oyu %35.2'ye geriledi. Yani %15 küçüldü. AK Parti, bu seçimde 26 şehirde %10 ve üzerinde, 31 şehirde %5-10 arasında, 18 şehirde %1-5 arasında oy kaybetti. Bu hesaba göre 75 şehirde oy kaybetti. Yalnızca 5 şehirde oy artırabildi."  

Saymaz, "Kim kaybetti?" sorusuna ise "İlk olarak Kılıçdaroğlu" yanıtını veriyor. Erdoğan'ın en zayıf yakalandığı seçimde 2 belediye başkanı ve 10 partinin desteğini alan Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'ı geçemediğini vurguluyor. Saymaz ikinci olarak Millet İttifakı'nın kaybettiğini, Gelecek, DEVA, Saadet ve Demokrat partilerinin, AK Partililere alternatif oluşturamadığını söylüyor. Üçüncü olarak "Altılı Masa'da çıkardığı kriz seçmende güvensizlik yarattı" dediği Akşener'in kaybettiğini söyleyen Saymaz, YSP'nin de kaybettiğini vurguluyor. Oy oranının tahminlerin altına indiğini vurgulayan Saymaz "YSP'nin PKK ile açıklanamaz ilişkisi Kürtlerde de kabul görmüyor" diyor. 

Anket şirketlerinin ve muhalif medyanın da kaybettiğini söyleyen Saymaz, "Muhalefet açısından zafer, 14 Mayıs'a göre çok daha zor. Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'ı geçerek, yüzde 50+1 alması için Oğan'ın 2.8 milyonluk oyu çekmesi ya da sandığa hiç gitmeyen altı milyonu harekete geçirmesi lazım. Mümkün mü? Mümkün. CHP, hem PKK ile işbirliği yaptığı propagandasını bozacak. Hem de HDP'den gelen oyunu korumayı başaracak. Çok zor. Fakat imkânsız değil" diyor.

Hürriyet yazarı Ahmet Hakan ise kazananın Erdoğan olduğunu söylüyor, Hakan "Seçimin en büyük kazananı: Erdoğan" başlıklı yazısında, "Ekonominin durumu biliniyor. Deprem felaketi yaşanmış. Pandeminin olumsuzlukları hâlâ sürüyor. 21 yılın getirdiği yorgunluk var, bir değişim beklentisi oluşturulmuş. Batı, tüm hatlarıyla muhalefete destek olmuş. Sosyal medya Erdoğan nefreti yaymış. Altı parti bir araya gelmiş. Yetmemiş, HDP’nin de desteği alınmış. Ve bütün bunlara rağmen, Erdoğan, zaferi minnacık bir farkla kaybetmiş. İlk turda kazanacağı söylenen Kılıçdaroğlu ise Erdoğan’ın epey gerisinde kalmış. Eğri oturup doğru konuşalım, bu şartlar altında Recep Tayyip Erdoğan, bu seçimin en büyük kazananıdır" diyor. 

Karar gazetesinden Akif Beki, yazısında Erdoğan'ın birinci çıktığını; ancak güç kaybettiğini, Kılıçdaroğlu'nun ise oylarını artırdığını; ancak kazanmaya yetecek kadar olmadığını anlattı. Erdoğan'ın bu seçimde Kılıçdaroğlu ile değil, kendi yarattığı algıyla "Allahsız, kitapsız, işgalci" bir kimlikle yarıştığını vurgulayan Beki, "Onca kafa bulandırmadan sonra iktidarın beklediği sonuç, net bir zaferdi. İstediği sonucu iktidar alamadı da muhalefet, seçmeni aksine ikna edebildi mi? Hayır." dedi. "İktidar, devlet gücü ve imkânlarıyla orantısızca abandığı hâlde iddiasını koruması, muhalefet açısından başarı sayılmazsa tabii. Her ne kadar milletin sağduyusu, yanıltıcı dolduruşlara karşı tümden kaybetmediyse bile muhalefet de kazanamadı." ifadelerini kullanan Akif Beki, "Kaybeden taraf için de dünyanın sonu olmayacak. Muhalefet tabanında hayal kırıklığı açık ama sonucun, iktidar cephesini de tam memnun ve tatmin ettiği söylenemez. 2002'den bu yana Erdoğan kaybetmeye, muhalefetse kazanmaya ilk kez bu kadar yaklaştı" diye yazdı.

Yeni Şafak'ta yazan Tamer Korkmaz "Yedi düveli arkasına alan, ilk turda %60’la kazanacağını iddia eden" Kılıçdaroğlu'nun kaybettiğini söyledi. Korkmaz, iki hafta sonra gerçekleşecek ikinci turda "Kılıçdaroğlu’nun bir büyük yenilgi daha yaşayacağını" yazdı. Bu seçimde ABD, İsrail ve Avrupa Birliği'nin, İYİ Parti'nin YSP'nin, TİP'in kaybettiğini, CHP'nin kaybettiğini söyleyen Korkmaz, Erdoğan'ın AK Parti'nin ve MHP'nin kazandığını, YRP'nin de %2,8 oy oranıyla seçimin kazananları arasında olduğunu ifade ederek "Kendisini yok sayan malum anketleri çöpe gönderen Fatih Erbakan’ın partisi, Temel Reis’in Saadet’ine nazire yaptı!" diye yazdı. 

Sözcü'de yazan Soner Yalçın, "Aslında kim yenildi?" başlıklı yazısında Kılıçdaroğlu'nu, adaylığını ve stratejilerini suçladı. Bir yıl öncesinde Kılıçdaroğlu'nun aday olmaması gerektiğini savunduğunu anlatan Yalçın, bugün yalnızca Kemal Kılıçdaroğlu'nun değil, adaylık dayatmasının, CHP genel merkezinin, halka güven vermeyenin yenildiğini söyledi. Yalçın, muhalefetin siyasi kampanyasını ve destekçilerini suçladı. Yalçın tıpkı Yeni Şafak'taki Tamer Korkmaz gibi "'Sana Söz!' gibi ne dediği anlaşılmayan absürt reklamlar-reklamcılar yenildi, Biden yenildi, CIA yenildi, küresel medya yenildi. Gayri millîler yenildi" dedi.

Gazeteci Murat Ağırel ise Cumhuriyet'teki yazısında "Farkında mısınız? Recep Tayyip Erdoğan 21 yıllık iktidarında ilk defa yenildi. Seçilemedi." diyor. Sosyal medyadaki manipülasyonlara kanmamak gerektiğini vurgulayan Ağırel, "Yaşanan duygu yoğunluğunu anlıyorum; 21 yıllık bir beklentinin, gündoğumunun eşiğindeyiz. Fakat biliyoruz ki günün en karanlık saatleri güneşin doğuma en yakın olduğu zamandır." ifadelerini kullanıyor. Sinan Oğan'ın Kılıçdaroğlu'nu destekleyeceğine inandığını belirten Ağırel, İnce ile anlaşılması gerektiğini, sandığa gitmeyenlerin sandığa gitmeye ikna edilmesi gerektiğini anlatıyor. Ağırel "Umutsuz olmak için bir sebep yok. Mesele biraz da kendine inanmaktan geçiyor" diyor. 

Takvim'de yazan Hakkı Yalçın da "Seçimin kazananı Erdoğan'dır." diyenlerden. Yalçın "Görülmesi gereken büyük resim; pandemiye, ekonomik krize ve depremlere karşılık hâlâ böylesine bir oy potansiyeline sahip olmaktır. 'Ömrümüz seni seçmekle nihayet bulacaktır' diyen bir seçmen sadakatinin araştırması yapılırsa, o gücü yansıtan duruşu elde eden Tayyip Erdoğan'ın sihrinin irdelenmesi gerekir." diyor. Yalçın seçimin sürprizinin MHP olduğunu ve İYİ Parti'nin "ağır şekilde" yenildiğini, "seçimin yıldızlarından birinin" de Sinan Oğan olduğunu söyledi. 

Yeni Çağ gazetesinden Serkan Talankaleme aldığı yazısında "Bu seçimi nefret ve daha fazla nefret kazandı." dedi. Talan seçimleri, "5’li çeteleri koruyanların", "kadınlardan nefret edenlerin", "kadına şiddeti meşru görenlerin", "seri katil gibi insanları domuz bağı ile işkence ederek öldürüp evlerin bodrumlarına gömenlerin", "Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın katillerinin", "depremde 11 ilde 50 binden fazla insanın hayatını kaybetmesinden sorumlu olanların" kazandığını söyledi. "Kimler kaybetti?" sorusuna ise yolsuzluk yapanlardan hesap sormak isteyenler, akıldan bilimden sanattan yana olanlar, sadece bir ekmek alabilmek için iki kere düşünmek istemeyenler, depremlerde canımız gitmesin, insanlarımız evsiz kalmasın diyenlerin kaybettiği cevabını verdi. 

"Türkiye’nin en milliyetçi ve muhafazakâr Meclisi kuruldu" diyen Murat Yetkin, kazananı veya kaybedendeni değil, meclisteki temsiliyeti vurguluyor. Hem Cumhur İttifakı hem Millet İttifakı partilerinden ciddi bir muhafazakâr- milliyetçi temsili olduğunu vurgulayan Yetkin, bunun dengelenmesi için ikinci turda Kılıçdaroğlu'nun kazanması gerektiğini söylüyor.

13 Mayıs'ta Aposto'nun Serbest Kürsü köşesine yazan Mehmet Yakup Yılmaz ise "Adam kazandı!" başlıklı bir yazı yayımladı. Yılmaz, "Biliyorum şimdi bazı okuyucular ikinci tur bitmeden "yenilgiyi kabul etmenin" doğru olmadığını söyleyecekler ancak gerçekçi olmak gerek: Kemal Kılıçdaroğlu'nun ikinci turda, aradaki 2,5 milyon oy farkını kapatıp, üzerine çıkabilmesi ve bu seçimi kazanabilmesi artık mümkün değil." dedi. "Araştırma şirketlerinin hemen hepsi yanıldı. Ben de yanıldım." diyen Yılmaz, içinde yaşadığı ve bir parçası olduğu toplumu doğru okuyamadığını, ekonomik kriz, deprem, yangın, sel gibi çok sayıda meselenin önemli olduğunu düşündüğünü ancak halkın çoğunluğu için bunların o kadar da önemli olmadığını öğrendiğini ifade etti. Yılmaz "Bundan sonraki beş yılda Türkiye'yi iyi şeylerin beklemediğini söyleyebilirim. Bugünden itibaren ne kadar süreceğini şu anda bilmediğim bir süre için şimdilik günlük yazılarıma ara veriyorum." dedi. 

Editörün notu 

Meclis çoğunluğunu kazanan Cumhur İttifakı, milletvekili seçimlerinde ittifaklar arasında galip. Partiler arasında bakıldığındaysa AK Parti yine birinciliği kazanmış durumda. Milletvekilliği konusunda, kaybeden ilk parti kuşkusuz CHP. Listelerinden Gelecek, DEVA ve Saadet partilerinden toplamda 34 milletvekilini meclise sokan CHP, bu milletvekillerinin istifa etmesi hâlinde, 2018'e kıyasla 6 milletvekili kaybetmiş oluyor. İYİ Parti de masadan kalkışının etkisiyle beklenenin çok daha altında oy oranına sahip. 

Tartışılanın aksine TİP ise herhangi bir kaybetme veya kazanma durumunda değil, zira 4 milletvekili ile çıktığı yolda yine 4 milletvekili ile devam ediyor; yalnızca değerlendirilenden daha düşük kaldığı bir gerçek. Partinin lideri Erkan Baş, kimi yerlerde ikinci sıra milletvekillerini sokmayı dahi değerlendirdiklerini ifade ediyordu. Bunun yanında oy oranı düşen partilerden biri de YSP. Beklenenin altında HDP'nin oldukça gerisinde bir oy oranı alan YSP için itirazları da değerlendirmek gerekiyor. 

Ancak; Cumhurbaşkanlığı için seçimin tekrarı, 28 Mayıs'ta gerçekleşecek ve bu seçimin sonucuna dek, kazanan ve kaybedenin olmadığı bir gerçek. Muhalefetin yanlış süreç yönetimi, hükümetin doğru stratejik hamleleri ve sayısal veriler psikolojik üstünlüğü Cumhurbaşkanı Erdoğan'a verse de Kılıçdaroğlu, yaklaşık bir yıldır tüm kampanyasını umut ve birleşmek üzerine kurguluyor. 12 gün içinde atılan doğru hamleler kararsızları, oy vermeyenleri ve Oğan seçmenini ikna edebilir. Veya Cumhurbaşkanı Erdoğan "kazanan" imajını doğru şekilde sürdürebilirse "psikolojik üstünlüğü" reel kazanca çevirebilir. 

seçim ikinci tur Milletvekili siyaset bilimcileri akp chp meclis