Veri merkezlerinde yeşil enerji geçişi için yazılımın rolü

TAKİP ET

Veri merkezlerinin yeşil enerji tarafına geçişi için yazılımın rolüne ilişkin yeni çözümler arayışı devam ediyor. Küresel olarak veri merkezlerine olan artan güvene rağmen, bu merkezlerin karbon emisyonlarını azaltmak için stratejik yaklaşımlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bilgi teknolojisi ve operasyonel teknolojiyi entegre ederek enerji tüketimini azaltmak, bu yönde bir adım olarak öne çıkıyor.

Veri merkezlerinde yeşil enerji geçişi için yazılımın rolü

 

Veri merkezlerinin yeşil enerji tarafına geçişi için yazılımın rolüne ilişkin yeni çözümler arayışı devam ediyor. Küresel olarak veri merkezlerine olan artan güvene rağmen, bu merkezlerin karbon emisyonlarını azaltmak için stratejik yaklaşımlara ihtiyaç duyulmaktadır. Bilgi teknolojisi ve operasyonel teknolojiyi entegre ederek enerji tüketimini azaltmak, bu yönde bir adım olarak öne çıkıyor.

 

Veri merkezlerinin yeşil enerji geçişi yazılım ile hızlanacak

Günümüzde dijital dosyaların bulut üzerinde güvenli bir şekilde saklanmasını sağlayan sunucuların arkasındaki itici güç pek düşünülmüyor. Ancak aslında, bu sunucular, kritik uygulamaları ve verileri barındıran küçük sunucu odalarından birkaç katlı büyük tesislere kadar uzanan büyük fiziksel bilgisayar sistemleri olan veri merkezlerinden güç alıyor. Amazon, Google, Microsoft ve Meta gibi büyük teknoloji şirketlerinin işlettiği en büyük veri merkezleri, kullanıcılara çevrimiçi olarak büyük miktarda veriyi güvenli bir şekilde depolama ve erişim, çevrimiçi işlemler yapma ve karmaşık uygulamalar çalıştırma imkanı sağlıyor.

Son yıllarda, bulut tabanlı teknolojilere olan daha büyük güven ve COVID-19 pandemisi sırasında değişen çalışma alışkanlıkları sonucu veri merkezlerine olan talep patlaması yaşanmıştır. Bu artan bağımlılık, veri merkezlerinden daha fazla enerji talebini beraberinde getirmiştir ve birçoğu halen fosil yakıt tabanlı enerji ile çalışmaktadır. Bir rapora göre, veri merkezleri şu anda gezegenin tüm elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 3’ünü oluşturuyor ve eğer bir önlem alınmazsa, bu rakamın 2030 yılında yüzde 23’e çıkması bekleniyor.

Veri merkezlerinin karbon ayak izi üç ana faktörden etkilenmektedir: elektrik tüketimi, soğutma ve BT ekipmanı kullanımı. Enerji tüketimlerinin ne kadar fazla olduğu nedeniyle, veri merkezleri ayrıca küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 3.7’sine kadarını oluşturuyor. Veri merkezi endüstrisi yıllar içinde operasyonlarını ve altyapısını yeşilleştirmek için bazı ilerlemeler kaydetmiştir. Bu çabalar arasında güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, verimli soğutma yöntemlerinin uygulanması ve veri merkezi birleşimi yer almaktadır. Ancak, veri merkezlerinin yeşil enerjiye geçişi için yazılımın rolü de giderek daha fazla önem kazanıyor.

Yazılım çözümleri, enerji verimliliğini otomatik olarak artırmak için kullanılabiliyor. Büyük veri analitiği, Nesnelerin İnterneti (IoT) ve yapay zeka (AI) gibi teknolojilerin entegrasyonu, operasyonel teknolojinin (OT) enerji tüketimini optimize ederek veri merkezlerinin daha az güç tüketmesini sağlıyor. Bu sayede hem enerji maliyetleri düşüyor hem de karbon ayak izi azaltılıyor. İnternet ve operasyonel teknolojilerin birleşimi, veri merkezlerinin performansını ve enerji tüketimini sensörler ve yazılım aracılığıyla gerçek zamanlı olarak yönetmesini sağlıyor.

veri merkezi yeşil enerji yazılım teknoloji