İklim Adaleti Koalisyonu'ndan moloz alanı yönetimine karşı suç duyurusu

TAKİP ET

İklim Adaleti Koalisyonu ve bileşenleri bugün, afet bölgesinde gerçekleştirilen ve hem insan hem de çevre sağlığını tehdit eden moloz döküm alanları yönetimine ilişkin suç duyurusunda bulundu. Bakanların da arasında bulunduğu 30 kişi hakkında soruşturma başlatılması talep edildi.

İklim Adaleti KoalisyonuÇağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD)ve Samandağ Dayanışması‘na üye isimler Maraş merkezli depremlerin ardından ortaya çıkan molozların doğaya gelişigüzel bir şekilde dökülmesine karşı suç duyurusunda bulundu. Ayrıca vatandaşlardan da suç duyurusunda bulunmaları talep edildi. Hakkında şikayetçi olunan isimler arasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum‘dan Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş‘a kadar birçok yönetici bulunuyor:

    Ali Fuat Atik – Hatay Koordinatör Valisi

    Lütfü Savaş – Hatay Belediye Başkanı

    Hüseyin Engin Sarıibrahim – Samandağ Koordinatör Valisi

    Refik Eryılmaz – Samandağ Belediye Başkanı

    Fatma Şahin – Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı

    Osman Bilgin – Nurdağı Koordinatör Valisi

    Yakup Bahar – Nurdağı Belediye Başkanı

    Avni Çakır – İslahiye Koordinatör Valisi

    Kemal Vural – İslahiye Belediye Başkanı

    Aydın Baruş – Kahramanmaraş Koordinatör Valisi

    Hayrettin Güngör – Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı

    Bülent Tekbıyıkoğlu – Pazarcık Koordinatör Valisi

    İbrahim Yılmazcan – Pazarcık Belediye Başkanı

    Kemal Kızılkaya – Elbistan Koordinatör Valisi

    Mehmet Gürbüz – Elbistan Belediye Başkanı

    Gökmen Çiçek – Adıyaman Koordinatör Valisi

    Süleyman Kılınç – Adıyaman Belediye Başkanı

    Türker Öksüz – Malatya Koordinatör Valisi

    Selahattin Gürkan – Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı

    Mehmet Kılıç – Doğanşehir Kaymakamı

    Durali Zelyurt – Doğanşehir Belediye Başkanı

    Ümit Fırat Böçkün – Akçadağ Kaymakamı

    Ali Kazgan – Akçadağ Belediye Başkanı

    Murat Kurum – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı

    Mehmet Emin Birpınar – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı

    Fatma Varank – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı

    Mücahit Demirtaş – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı

    Hakan Suver – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı

    Vedat Bilgin – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı,

    Muhittin Bilge – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü

‘Derhal durdurulmalı’

Vatandaşlar moloz dökümünün derhal durdurulması talebinde bulundu. Türk Ceza Kanunu’nun 181, 182, 183. maddelerine ve Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanuna muhalefetten Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

Aktivistler Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi’nde gerçekleştirdikleri suç duyurusunda şu taleplerde bulundu:

“[…] Enkaz kaldırma çalışmalarının ve moloz dökümünün hemen durdurulması, soruşturma sonucu, sayılan şüpheliler ile tespit edilecek başka sorumluların cezalandırılması taleplerimizdir. ”

Eylemlerin ardından suç duyurusu yapıldı

6 Şubat’ta gerçekleşen depremlerden Gaziantep, Adıyaman, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Hatay, Kilis, Osmaniye, Malatya, Adana, Mersin ve Diyarbakır derin bir şekilde etkilenmişti. Bölgede yıkılan binlerce binadan çıkan molozlar, zeytinlik sahalarına, su kaynaklarının yanına ve yerleşim yerlerine yakın mesafelere dökülmüştü.

Bölgede defalarca eylem gerçekleştirilmesine ve vatandaşlar hem can hem de çevre sağlığı açısından moloz döküm alanlarının kapsamlı incelemeler sonucunda seçilmesini ve yaşamı tehdit etmeyecek şekilde yönetilmesini istemişti. Fakat bu alanlarda değişiklik yapılmadı. Bu kapsamda gerçekleştirilen suç duyurusunda yer verilen maddelerden bazıları şöyle:

    Elbette enkazlar kaldırılmalı, depremden zarar gören vatandaşlar
    bir an önce sağlıklı yaşayabilecekleri konutlara yerleştirilmelidir, ancak ortaya çıkan yüzbinlerce, milyonlarca ton enkazın nereye döküleceği çok büyük bir problem olmuştur.

    Bilindiği gibi inşaat atıkları sıradan çöpler değildir. Deprem sonucu oluşan inşaat ve yıkım atığı; içerisindeki asbestli malzemeler, çeşitli tehlikeli atıklar ve kontamine olmuş evsel atıklar, insan ve evcil hayvan cesetleri olduğu düşünüldüğünde deprem sonucu ortaya çıkan molozların kirletici ve zehirleyici özelliği çok fazladır.

    Deprem sonrası, binaların yıkılması veya enkaz kaldırma, taşıma ve stoklama sırasında meydana gelen yoğun asbest ve kimyasal tozların yayılması ile karşı karşıya kalınmıştır. Asbest, ısıya, aşınmaya, kimyasal maddelere oldukça dayanıklı, yapısal özellikleri açısından esnek, lifsi yapıda bir mineraldir. Solunması sağlığa zararlıdır, kanserojen bir maddedir.

    İnşaat enkazını da kapsayan bu tür atıkların depolanmasının 26.03.2010 tarih ve 27533 sayılı R.G.’de yayınlanan Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine göre yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde yağmur suları ile birlikte deprem enkazlarının içerisindeki, kirleticiler ve zehirli atıklar, toprağı ve yeraltı sularını kirleterek kullanılmaz hale getirecektir, çevrede giderilmesi mümkün olmayan hasara yol açacaktır. Deprem molozları asbest içermektedir ve yıkım döküm işleri sırasında lifsi yapıdaki solunabilir asbest tozları yıkım sırasında çevreye yayılmakta, havaya karışmaktadır. Yapıların yıkılması, arama-kurtarma çalışmaları ve yıkıntıların kaldırılması, depremde zarar gören yapıların daha sonra yıkımı sırasında yayılan tozun içinde asbest tozu, lifler ve silis tozundan başka ağır metal ve boya tozları, küf mantarı tozları da bulunmaktadır.

    25.01.2013 tarihli Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelikte; Madde 7’de, “…söküm, yıkım, tamir, bakım ve uzaklaştırma işlerine başlamadan önce, asbest içerebilecek malzeme ve yerlerini belirlemek için tesis, bina, gemi ve benzeri yapı ve sistemlerde inceleme yaparak gereken tedbirler alınır.” hükmü yer almaktadır. Asbestle çalışma yönetmeliğine uygun çalışma yapılmaması nedeniyle asbest tozlarının havaya karışması, geniş çapta kanser ve solunum yolu hastalıkları riski ortaya çıkacaktır. Enkaz depolamada çevre mevzuatı uygulanmadığı için civarda yaşayan halkın, diğer canlıların ve ekosistemin zehirlenme ve hatta yok olma tehlikesi ortaya çıkacaktır.

    Deprem bölgesinde, enkaz kaldırma, hasarlı binaların yıkımı, molozların depolanması ve bertarafı işlemlerinde, yukarıda yer verdiğimiz yönetmeliklerle mülki amirlere yüklenen görev ve sorumluluklara uyulması zorunlu iken vali, kaymakam ve belediye başkanları bu görevlerinin hiçbirini yerine getirmemiştir, getirmemektedir.

    Yukarıda şüpheliler kısmında görevlerinden dolayı isimlerine yer verdiğimiz şüpheliler ve tespit edilecek diğer tüm şüpheliler, yalnızca zeytinlik alanlarda moloz depolanması sebebi ile değil, tüm depolama alanlarında ve baştan sona tüm enkaz kaldırma faaliyetinde kanun ve yönetmeliklere aykırı hareket etmektedirler. Enkaz molozları, insanların yaşam alanlarının, geçici barınma alanlarının, verimli tarlaların hemen yanına ya da üzerine boşaltılmaktadır. Enkazların yönetmeliklere riayet edilmeden, hiçbir tedbir alınmaksızın kaldırılması, taşınması, ayrıştırılması ve depolanması başından itibaren usulsüz işletilen bir sürece ve başlı başına insanların yaşam hakkına ve çevre hakkına aykırılık teşkil etmektedir.

Ne olmuştu?

6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen illerin başında gelen Hatay‘da.,  Samandağ ilçesinde yerleşim yerlerinin, tarım arazilerinin hemen yanına dökülen enkazlara ilişkin, vatandaşlar tarafından “yaşam nöbeti” başlatılmıştı.

Samandağlıların talepleri şöyleydi:

Tüm enkaz kaldırma ve moloz depolama faaliyetleri derhal durdurulsun.

Konuyla ilgili uzmanların enkaz kaldırma ve kalıcı moloz depolama alanlarına yönelik yapılan çalışmaların tüm ekosisteme etkilerini dikkate alarak yapacakları çalışmalar yerel halkın onayına sunulsun. Enkazın ne zaman kaldırılacağına ve nerede depolanacağına Samandağ halkı karar versin.

 Kalıcı depolama alanları halkın onayından geçtikten sonra tekrar başlatılacak olan enkaz kaldırma faaliyetlerinde aceleciliğe son verilsin,  bilimsel yöntemlerin ve tüm yönetmeliklerin titizlikle uygulanılmasının sağlansın, kuralsız uygulamalar cezalandırılsın.

İKLİM deprem bölgesi afet molozlar