Huzurevinde kurduğu yeni hayatında yaşadığı acıların izlerini siliyor

TAKİP ET

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığına bağlı Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi sakini Mehmet Ekinci, yaşadığı acıları huzurevinin el işi atölyesinde gazete kağıtlarından yaptığı tasarımlarla hafifletmeye çalışıyor.

Memleketi Kars'ta, ziraat mühendisi olarak meslek hayatına başlayan 72 yaşındaki Ekinci, 1975'te sevdiği kadınla hayatını birleştirdi. Çocuk sahibi olamayan çift, yakın akrabalarından birinin bebeğini evlat edinerek, Bursa'ya yerleşti. 49 yaşında lenf kanserine yakalanan, zorlu tedavi süreçlerinden geçen Ekinci, tedavisinin ardından eşi ve kızıyla İzmir'e taşındı.

Ailesiyle trafik kazası geçiren ve kazada eşini kaybeden Ekinci'nin hayatı, kızının ailesince geri alınmasıyla adeta alt üst oldu.

Ankara'da yaşayan kız kardeşinin yanına taşınan ve hayata küsen Ekinci, 2017'de huzurevine yerleşmeye karar verdi. 

Vaktini değerlendirmek için huzurevinin el işi atölyesinde gazete kağıtlarından çiftlik evi, çok katlı ev, biblo, sepet gibi tasarımlar yapmaya başlayan ve bunun kendisine yaşadıklarını bir nebze de olsa unutturduğunu fark eden Ekinci, zamanın büyük kısmını atölyede geçiriyor.

"Hanımım benim her şeyimdi"

Mehmet Ekinci, eşiyle çocuk sahibi olamadıklarını, Bursa'da tedavi gördüklerini belirterek, "Ailelerimiz bizi çocuk olmayınca ayırmaya kalktı ama biz pes etmedik. Eşimle arkadaşlığımız çok iyiydi. O benim annem, babam, eşim, arkadaşım, oğlum, kızımdı. Hanımım benim her şeyimdi." diye konuştu. 

Bir süre sonra lenf kanserine yakalandığını anlatan Ekinci, doktorların kendisine 6 ay ömür biçtiğini söyledi.

Bunun üzerine organlarını bağışladığını anlatan Ekinci, "Evde eşimle sürekli ağlıyorduk. Hanıma, '6 ay ömür biçiyorlar, sen ne olacaksın, ben ne olacağım, gözüm görüyorken sen evlen' dedim. Çok zor zamanlardı." ifadelerini kullandı.

Ekinci, ameliyat olduktan sonra 75 gün hastanede kaldıklarını belirterek, şöyle devam etti:

"Zor günler atlattık. Hastaneden çıkınca insanların bana acımaya başladığını gördüm. 'Yazık, yaşı da gençti, eridi gitti' diyorlardı. Eşime buradan gidelim dedim, İzmir'e taşındık. Eşim 4 yıl bana çok güzel baktı. Emeği çok büyük."

"Eski günlerime döndüm, unutkanlığım bile geçti"

Ekinci, masraflı olmayan atık gazetelerle çalışmaya başladığını belirterek, gazete kağıtlarından bahçeli ve çok katlı evler, çamaşır sepeti, beşik, sepet ve biblo yaptığını anlattı.

Zamanının çoğunu burada geçirdiğini belirten Ekinci, "Huzurevinde çok rahatım. Bu atölye bana terapi oluyor, çok iyi geliyor. Atölyede çalışırken kendimi o kadar kaptırıyormuşum ki o sırada bana seslenenleri bile duymuyormuşum. Bana terapi oldu, rahatladım, eski günlerime döndüm. Unutkanlığım bile geçti." ifadelerini kullandı.

Kurumda başka etkinliklere, sosyal faaliyetlere de katıldığını anlatan Ekinci, huzurevleri arasında yapılan boccia şampiyonasında Ankara birincisi olduklarını, Turkcell tarafından huzurevleri arasında yapılan satranç turnuvasında da birinci olduğunu sözlerine ekledi.

huzurevi el işi Sanatla Terapi Atölyeleri