Bosch, zorlu bir ortamda hedeflerine ulaşıyor

Zorlu makroekonomik duruma rağmen teknoloji ve servis tedarikçisi Bosch, 2022 iş yılında satışları ve sonuçları artırmayı başardı.

Küresel ticaret: refah ve iklim eylemi için gerekli iş birliği

Bosch açısından, özellikle bağlanabilirlik, otomasyon ve elektrifikasyonun yol açtığı pazar ve teknoloji ortamındaki değişimler ve sürdürülebilirliğin artan önemi, önümüzdeki yıllarda büyümenin itici gücü olacak. ASEAN ülkeleri gibi gelişmekte olan bölgelerdeki ek talep, pazarın daha da büyümesini sağlayacak. Bu ortamda Hartung, şirketin ekonomi ve enerji politikası durumu açısından iyi bir konumda olduğuna inanıyor. Bununla birlikte, enflasyonu yönlendiren enerji kıtlığı, uzun vadede tüketimi ve dolayısıyla parasal istikrarı olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle Hartung, merkez bankası tarafından kısıtlayıcı bir para politikası getirilmesini memnuniyetle karşılıyor. Aynı zamanda, küresel ekonomik blokların oluşumuna karşı uyarıda bulunuyor. Hartung, “Ekonomik sistemlerin parçalanması, herkes için yenilikçi gücü ve refahı tehdit ediyor. En önemlisi, iklim eyleminin uluslararası iş birliğine ihtiyacı var.” dedi.

Hartung, yenilenebilir enerji kaynaklarının daha da geliştirilmesini, çevresel ve ekonomik sürdürülebilirliğin çelişen hedeflerini çözmenin bir yolu olarak görüyor. “Enerji sistemlerinin dönüştürülmesinin ekonomik olarak karşılanabilir olması, işyerlerinde veya evlerde elektrik kesintilerine yol açmaması ve mümkün olan her yerde fosil yakıtları geride bırakması gerekiyor.” Hartung, Bosch'un bu konuda üzerine düşeni yaptığını ve yakıt hücresi ve hidrojen teknolojisindeki hızı artırdığını söylüyor. Hartung, “Elektromobilite söz konusu olduğunda, sürekli olarak yüksek oranda sipariş alıyoruz.” dedi. Sonuç olarak Bosch, 2026 gibi erken bir tarihte bu segmentte 6 milyar Avro’luk satış elde etmeyi bekliyor. Çin'de e-akslar ve motorlarla ilgili işlerin bu yıl şimdiden kara dönüşeceği tahmin ediliyor.

İklim nötr teknoloji: talebi yönlendiren enerji krizi

Enerji ve iklim krizi, neden olduğu tüm zorluklara rağmen, iklim nötr teknolojiye yönelik küresel talebi artırıyor. Bu, Bosch için de çeşitli yeni perspektifler açıyor: şirket, ev ürünlerinde halihazırda 20 milyar Avro'nun üzerinde satış gerçekleştiriyor. Bosch Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda şirketin Ev ve Bina Teknolojisi işinden de sorumlu Dr. Christian Fischer, “Ürün portföyümüz, evdeki enerji tüketiminin yaklaşık yüzde 90'ını olumlu yönde etkileyebilir. Bu rakamın yüzde 85'i ısıtma ve sıcak su, yüzde 15'i ise ev aletleri ile ilgilidir.” dedi. Bosch, Almanya'da 2022'de ısı pompası birim satışlarını şimdiden yüzde 50 artırdı. Avrupa ısı pompası pazarının bugünden 2025'e kadar yılda yüzde 25 ila 35 büyümesi ve Bosch açısından ise pazar payı kazanmasını sağlayacak şekilde yaklaşık yüzde 40 büyümesi bekleniyor. Bu nedenle şirket Avrupa'daki ısı pompası üretim kapasitesini genişletiyor. Yılın başından beri Eibelshausen, Almanya’da bir başka üretim tesisi hızla büyüyor. Bosch, enerji sistemlerinin dönüşümünde daha fazla büyüme potansiyeli görüyor. Fischer, “Ancak, bu dönüşüm karşılanabilir olmalı. Binalarda yenileme ve güçlendirme maliyetleri hafife alınmamalıdır.” dedi. Bu, Bosch'un neden ısı pompası ve gaz kazanından oluşan hibrit ısıtma sistemlerine odaklandığını açıklıyor. Başkan Yardımcısı, gelecek için araçlarda ve binalarda enerji akışlarının birleşik optimizasyonunda ek potansiyel görüyor: “Bisikletlerden hidroliğe kadar her şeyi elektriklendiriyoruz ve binaların yanı sıra otomobillerle ilgili konularda da ne yapmamız gerektiğini biliyoruz.”

İşveren çekiciliği: sürdürülebilirlik, nitelikli çalışanları cezbediyor

Bosch, 2022 iş yılında kendi sürdürülebilirlik ve iklim hedeflerini uygulamada da ilerleme kaydetti. Yıl boyunca şirket, elektrik tüketiminde yenilenebilir enerjinin payını yüzde 89'dan yüzde 94'e çıkardı. Bosch Grubu Yönetim Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Sürdürülebilirlikten Sorumlu Endüstriyel İlişkiler Direktörü Filiz Albrecht, “2022 yılında, 2030 için belirlediğimiz 1,7 terawatt-saat enerji tasarrufu hedefinin neredeyse yarısına ulaştık. Aynı zamanda, sürdürülebilirliğe olan bağlılığımız Bosch'u daha çekici bir işveren haline getiriyor.” Albrecht'e göre şirketin sürdürülebilirlik stratejisi, başvuruda bulunanlar için giderek daha önemli bir husus haline geliyor. Albrecht, nitelikli çalışanların sayısının yetersiz kaldığı zamanlarda, Bosch açısından dünyanın her yerinde en iyi yeteneği bulmanın da zorlaştığını söyledi. Albrecht, Hindistan'ın yazılım uzmanları için rekabette önem kazandığına dikkat çekti. Bosch'un bu alanda 17.000 çalışanı var ve dünya genelinde sayıları 38.000'den 44.000'e yükseldi. Yazılım geliştiricilere olan ihtiyaç yüksek olmaya devam ediyor; şirket, 2025’e kadar kadrosuna yaklaşık 10.000 yazılım geliştirici eklemeyi bekliyor. Albrecht, “Bosch yakında yazılım geliştirme alanında 50.000'den fazla kişiye istihdam sağlayacak.” dedi. Bosch Grubu ayrıca montaj hattı çalışanlarının dijital becerilerini de geliştiriyor. Örneğin bu yıl, Mobilite Çözümleri iş sektöründe bir girişim olan “LernWerk”in lansmanı gerçekleştirilecek. Şirketin ilk amacı, Almanya'daki tüm lokasyonlarda “geleceğin fabrikasında” çalışmak için ihtiyaç duyulacak becerileri geliştirmektir.