Biyoçeşitlilik, konuşma konusu olarak iklim değişikliğini yener

Biyoçeşitlilik konusu kulağa en az ESG kadar şekilsiz gelebilir.

Biyoçeşitlilik, ormanları, okyanusları ve diğer ekosistemleri ve bunları koruma çabalarını ifade eder.

Çevresel, sosyal ve yönetişim yatırımları, fosil yakıt endüstrisi pahasına küresel ısınmayla mücadele etmek gibi Demokratik hedefleri ilerlettiğini gören Amerika Birleşik Devletleri’nde Cumhuriyetçi parti (GOP) politikacıları tarafından saldırıya uğradı. Bazı kırmızı eyaletler, ESG'yi destekleyen Wall Street şirketlerinin kamu fonlarını yönetmesini yasaklayarak, bazı bankaları ve yatırım firmalarını çevresel ve sosyal konularda daha az ses çıkarmaya sevk etti.

Biyoçeşitlilik, doğal yaşam alanlarının korunması ve restorasyonunun yanı sıra sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmeyi içerir. Gelecekte çok uzak olan net sıfır hedeflerden ziyade toprak ve su gibi daha somut konuları içerdiğinden, insanların kavraması daha kolay.

Örneğin ormansızlaşmayı ele alırsak, yatırımcılar, yağmur ormanlarının kesilip kesilmediğini görmek için tedarik zincirlerini kontrol edebilirler.

Finans sektörü, aralık ayında Birleşmiş Milletler konferansında imzalanan ve yeni düzenlemelerin ve artan yatırımcı talebinin önünü açan önemli bir anlaşmanın ardından biyoçeşitliliğe daha fazla ilgi gösteriyor. Para yöneticileri, doğal yaşam alanlarına verilen zararı en aza indirmeye yardımcı olacağını söyledikleri şirketlere yatırım yapmak için biyolojik çeşitlilik stratejileri başlattı.

Yakın zamanda yapılan bir analiz, gıda, içecek ve tütünün, biyoçeşitlilik üzerinde olumlu etkilere sahip olmak isteyen yatırımcıları hedef alan başlıca sektörler olduğunu belirledi.

Cumhuriyetçi seçmenlerin (GOP) seçmenlerinin %55'inden fazlası, toprak ve su koruma, atık yönetimi ve biyolojik çeşitlilik gibi çabaların gelecekteki finansmanla ilgili olduğu konusunda hemfikir. Net sıfır hedefleri için, ESG yatırım anketindeki destek %42'ye düştü. Son durumda Amerika Birleşik Devletleri’nde biyoçeşitliliği yendiği gözüküyor.