Araştırma: Üniversiteler hâlâ fosil yakıtlar alanında temiz enerjiden çok daha fazla mezun veriyor

TAKİP ET

Norveç Uluslararası İlişkiler Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmaya göre, dünyadaki enerji eğitimi derecelerinin yüzde 68'i fosil yakıtlara odaklanırken, yalnızca yüzde 32'si yenilenebilir enerjiye odaklanıyor. Aradaki fark kapanıyor ancak vasıflı temiz enerji çalışanlarına yönelik hızla artan ihtiyaç göz önüne alındığında yeterince hızlı değil.

Araştırma: Üniversiteler hâlâ fosil yakıtlar alanında temiz enerjiden çok daha fazla mezun veriyor

 


Norveç Uluslararası İlişkiler Enstitüsü tarafından yapılan bir araştırmaya göre, dünyadaki enerji eğitimi derecelerinin yüzde 68'i fosil yakıtlara odaklanırken, yalnızca yüzde 32'si yenilenebilir enerjiye odaklanıyor. Aradaki fark kapanıyor ancak vasıflı temiz enerji çalışanlarına yönelik hızla artan ihtiyaç göz önüne alındığında yeterince hızlı değil.


Norveç Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nün Energy Research & Social Science dergisi tarafından yayınlanan, küresel yüksek öğrenimde enerji dönüşümüne ilişkin yeni araştırma, 196 ülkedeki 18 bin 400 üniversitenin incelenmesine dayanıyor. Araştırmaya göre, dünyadaki enerji eğitimi derecelerinin yüzde 68’i fosil yakıtlara odaklanırken, yalnızca yüzde 32’si yenilenebilir enerjiye odaklanıyor. Araştırmacılara göre fark kapanıyor, ancak vasıflı temiz enerji çalışanlarına yönelik hızla artan ihtiyaç göz önüne alındığında yeterince hızlı değil. Mevcut değişim hızıyla yenilenebilir enerji üniversite diplomaları ancak 2107 yılına kadar yüzde 100’e ulaşacağı öngörülüyor.

Uluslar ve kurumlar halihazırda büyük bir beceri açığı konusunda uyarıda bulunuyor ve bu da geçişin hızı üzerinde bir fren daha yaratıyor. Araştırmacılar, üniversitelerin ve politika yapıcıların, artık fosil yakıtlarla ilgili eğitimi desteklemek için kullanılan kamu ve özel finansmanı yenilenebilir enerjiye kanalize etmelerini öneriyor. Bulgular, “üniversiteler kömür ve petrol çalışmalarına öncelik vermeye devam ettiğinden, yenilenebilir enerjinin dünya çapında hızla benimsenmesinin yüksek öğrenimdeki değişikliklerle eşleşmediğini” gösteriyor. Yenilenebilir enerjiye ilişkin eğitim programlarının sayısı zaman içinde artmasına rağmen, fosil yakıt odaklı programların sayısı hâlâ geride kalıyor.

 

Temiz enerji endüstrilerinde artan iş gücü sıkıntısı

 

Araştırmacılara göre, enerji eğitiminin fosil yakıtlardan uzaklaşarak yenilenebilir kaynaklara doğru yeniden yönlendirilmesi, küresel ısınmanın 2050 yılına kadar 1,5°C ile sınırlandırılmasında belirleyici olacaktır; çünkü Paris Anlaşması hedeflerine ulaşmak için büyük ve nitelikli bir iş gücüne ihtiyaç duyulacaktır. Rapor bunu, “Küresel enerji geçişi, yenilenebilir enerji sistemlerini kurmak ve yönetmek için gereken becerilere sahip yeni nesil bilim adamları, mühendisler, teknisyenler ve diğer uzmanları gerektirir.” diye açıklıyor.

 

Temiz enerji dereceleri için yetersiz finansman

 

Araştırmaya göre, yenilenebilir enerji eğitimi , fosil yakıtlarla ilgili eğitimle karşılaştırıldığında küresel düzeyde büyük ölçüde yetersiz finanse ediliyor ve birçok üniversite, temiz enerji iş gücüne yönelik artan talebi karşılayamıyor. Örneğin tamamen petrol çalışmaları konusunda uzmanlaşmış 33 üniversitenin olduğu tespit edilirken, dünyada sadece iki üniversite tamamıyla yenilenebilir enerjiye odaklanıyor.

Kamu üniversitelerindeki yenilenebilir enerji lisans programlarının küresel payı 1999’da yüzde 16’dan 2019’da yüzde 34’e, özel üniversitelerde ise 1999’da yüzde 21’den 2019’da yüzde 39’a çıktı . Dolayısıyla özel üniversiteler temiz enerji eğitimine geçişte devlet üniversitelerine göre biraz daha aktif olmuş durumda. Araştırmacılar bunun nedenini, “özel üniversitelerin karbon kilitlenmesi etkilerine daha az eğilimli olmaları” olarak açıklıyor.

 

Gelişmekte olan ülkelerde temiz enerji eğitimine geçiş çok yavaş

 

Yenilenebilir enerji eğitimi çoğu bölgede hâlâ fosil yakıt eğitiminin gerisinde kalıyor. Asya Pasifik, Kuzey Amerika ve Avrupa bu konuda en ileri sırada yer alırken, Afrika, Orta Doğu, Orta ve Güney Amerika ve Avrasya’daki üniversiteler fosil yakıtlara kıyasla temiz enerji konusunda çok daha az eğitim derecesi sunuyor . Sonuçlar aynı zamanda “gelişmekte olan ülkelerde yenilenebilir enerji konusunda eğitim almış profesyonellere olan ihtiyacın daha fazla olmasına rağmen, gelişmekte olan ülkelerin bu alanda gelişmiş ülkelerin gerisinde kaldığını” da göstermektedir . Sermaye eksikliği, yenilenebilir enerjiye yönelik az gelişmiş düzenleyici çerçeveler ve sağlam fosil yakıt iş çıkarlarının yanı sıra, enerji eğitimi ile yenilenebilir enerji endüstrisinin ihtiyaçları arasındaki uyumsuzluk, birçok gelişmekte olan ülkede enerji geçişini geciktirebilir.

Raporda yer alan politika önerilerine göre, temiz enerji endüstrilerinde halihazırda ciddi vasıflı işgücü sıkıntısı mevcut. Dünya yenilenebilir enerjiye doğru ilerledikçe bu enerjilerin daha da büyümesi bekleniyor. Ancak dünyadaki birçok ülkenin vasıflı temiz enerji iş gücü eksikliği nedeniyle yenilenebilir enerjiye geçişte zorlandığı bir dönemde kimse fosil yakıtların aşamalı olarak kaldırılmasından bahsetmiyor . Araştırmacılara göre, acil reform yapılmazsa, küresel enerji eğitim sisteminde karbon kilitlenmesi enerji dönüşümü üzerinde zararlı bir etkiye sahip olabilir. Bu nedenle üniversitelerin ve politika yapıcıların temiz enerji endüstrileri için insan sermayesi üretimine öncelik vermesi gerekmektedir . Artık fosil yakıtlarla ilgili eğitim programlarını desteklemek için kullanılan kamu ve özel finansmanın yenilenebilir enerji eğitimine kanalize edilmesi önemlidir. Eğitim bakanlıklarının üniversitelerle birlikte çalışması ve güneş, rüzgâr ve hidro enerji alanında hızlı ilerleyen eğitim ve öğretim programları planlaması gerekiyor.

 

Fosil yakıtlar temiz enerji yenilenebilir enerji enerji istihdamı